09 Mayıs 2025

SAHAFNAME - EMİN NEDRET İŞLİ

-İbnülemin'in devamlı uğrak yerlerinden olan Haydar semtindeki Tahir Ağa tekkesinden aldığım kitap ve evraklar arasında çıkan el yazısı hiciv defterinin içinde de Orhan Veli'nin ölümü üzerine kaleme alınmış alaycı bir manzume buldum. 21 beyitlik bu şiirin altına İbnülemin, "Bu ademin ne yüzünü, ne sözünü gördüm. Bir gece bir muhibbinin evinde saatlerce içerek öldüğü gazetelerde görüldüğünden bu manzumeyi yazdım" şeklinde bir açıklama yazmıştı. (16)

-Cahit Sıtkı Tarancı'dan Feridun Fazıl Tülbentçi'ye yazılan 4 Ocak 1934 tarihli mektup, edebiyat ve basın tarihi açısından da ilginç bilgileri, şairin değişik saptamalarını ve hoş anektodlar içermekteydi, olduğu gibi aktarıyorum: "Ziya Osman, en büyük şair Necip Fazıl'dır demediği gibi ben de "En büyük şair Ahmet Kutsi'dir" demiyorum. Hem canım zaten o makale bir tenkitten ziyade bir intibaın anlatılışıdır. Hiçbirini büyük bir şair kabul etmemekle beraber Necip Fazıl'ı Ahmet Kutsi'ye tercih ederim. Çünkü birincisindeki genişlik ikincisinde yoktur." (36) "Geçenlerde otobüste -Beşiktaş'tan Taksim'e giderken- Necip Fazıl'a rastladım. Üstat bermutat mücevherler yumurtlamaktan fariğ olmadı." (39)

-2 Eylül 1918'de İstanbul'da yayın hayatına başlayan Yeni Gün gazetesi 1920 yılı Nisan ayı ortalarında (380.sayıda) yayınına ara vermişti. Üç aylık aradan sonra Kuvayı Milliyecilerin merkezi Ankara'da 9 Ağustos 1920'de "Anadolu'da YeniGün" başlığıyla Yunus Nadi'nin yönetiminde yayınlanmaya devam etti. 11 Mayıs 1924 yılına dek, önce Ankara'da daha sonra Kayseri'de yayınlanan gazete, kurucular ve başyazarı Yunus Nadi Bey'in İstanbul'da Cumhuriyet Gazetesini çıkarmaya başlaması üzerine 5 gün daha yayınını sürdürdü daha sonra sahipleri tarafından kapatıldı. 2 Eylül 1918'den 11 Mayıs 1924'e kadar 1563 sayı çıkan Yeni Gün, Milli Mücadele'nin en önemli süreli yayınlarından biriydi. (41)

-Gazete ve dergi alanında yasaklanan ve toplatılan ilk derginin adı Cüzdan'dır. 25*17 cm boyutunda, 32 sayfalık, resimsiz bu dergiyi Türk yayın yaşamına birkaç kuşak hizmet edecek olan "Ebüzziya" ailesinin büyük ismi Ebüzziya Tevfik Bey çıkarmıştır. Cüzdan dergisi değerli araştırmacı Asım Gür'ün Ebüzziya Tevfik Bey hakkında yaptığı monografi çalışmasında da belirttiği üzere "dağıtımının ikinci gününde hükümetçe toplatılan ve daha birinci nüshasında kapatılma bahtsızlığına uğrayan ilk Türk dergisidir" 7 Zilhicce 1289 yani 5 Şubat 1873 tarihinde ilk ve tek sayı olarak çıkan, günümüz dergi formatından çok farklı yayımlanmış bu süreli yayın 1872'den sonra İstanbul'da yaşanan yayın patlamasının bir parçasıdır. (86)

*...bu dergide Ebüzziya Tevfik Bey'e Namık Kemal, Recaizade Mahmud Ekrem, Edhem Pertev, Reşad Bey, Doktor Aziz Bey gibi devrin önemli fikir ve edebiyat insanları kalem arkadaşlığı yapmışlardır. (86)

-Bu yıllarda İzmir'de bulunan Bezmi Nusret Kaygusuz, Girit doğumlu, Girit'te bulunan Kaygusuz Baba Bektaşi dergahından el almış bir bürokrattı. Milli Mücadele sırasında Alaşehir'de kaymakamlık yapmış, milli kurtuluş için çalışmış bir kişiydi. II.Meşrutiyet sonrasında İstanbul'da basın dünyası içinde bulunmuş, "Tenkit" isimli bir eleştiri dergisi çıkarmıştı. Nur Baba romanının ilk baskısını yayımlanır yayımlanmaz çevresindeki Bektaşilerin baskının hisseden Bezmi Nusret Bey, ısrarlara dayanamayıp Yakup Kadri Bey'in eserine 32 sayfalık "Nur Baba Masalı" başlıklı bir tenkit kitapçığı yani reddiye kaleme aldı. (113) "Nur Baba Masalı" isimli eser İzmir baskısı bir kitaptı ve İzmir'in ünlü gazetelerinden Ahenk'in matbaasında basılmıştı. 15 kuruş fiyatla piyasaya verilen kitapçığın kapağında "kütüphane-i Sudi'nin İzmir Şubesi" kaydı bulunmaktaydı. Bu kitap, İstanbul'da pek çok kitap basmış ünlü bir yayınevinin İzmir'de şube açtığını gösteren önemli bir belge niteliği taşır bu yüzden. Bu kitabın basımının ardından Fuad Köprülü İkdam gazetesinde Yakup Kadri'nin eserini savunan ve Nur Baba Masalı'nı eleştiren bir makale yayımladı. Aslında Nur Baba Masalı hakkında pek az kaynakta bilgi vardır. Haziran 1977'de Atilla Özkırımlı tarafından yayına hazırlanan Nur Baba romanında (İletişim yayınları, 268 sf) detaylı ve titiz bir inceleme yapılmış olmasına rağmen bu reddiye hakkında bir bilgi yoktu. (115)

-1889 yılında Manisa / Gördes'te doğan Hakkı Tarık Us hayatında büyük harf kullanmamış ve büyük harf kullanılmasına karşı çıkmıştır. Bu nedenle Türk basınında "Miniskül Hakkı" lakabıyla anılan Hakkı Tarık Us'un sıbyan mektebinin duvarına asılan ve son zamanlara kadar duran kütüphane tabelası bu özelliğini bilen dostlarının çabalarıyla misinkül harflerden yazılmıştı. (147)

-Sander Kitabevi'nin kurucusu Necdet Sander, eğitmen Mithat Sadullah Sander ile Şair Şukufe Nihal Hanım'ın oğluydu. 1914 yılında İstanbul'da doğmuştu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra İsviçre'de psikoloji eğitimi gördü. Beyoğlu'nda Vecihi Görk, Ziyad Ebuzziya, Osman Nebioğlu'nun ortaklaşa kurduğu, İstiklal Caddesinin en görkemli kitapçısı olan GEN kitap sarayının 1948-1952 yılları arasında yöneticiliğini yapmış, buradan ayrıldıktan sonra İstiklal Caddesi üzerinde Karlman pasajında ilk dükkânını açmıştı. Burada yayıncılık işine de girişen Necdet Sander bir takım çocuk kitapları, Haldun Taner'in "Günün Adamı", babası Mithat Sadullah Bey'in "Divan Edebiyatı Antolojisi"ni yayımladı. Fotoğrafçı Othman'ın görselleriyle Paris'te bir İstanbul kitabı bastırdı. 1964 yılında okuduğu Galatasaray Lisesinin karşısına kitabevi açan Necdet Sander burada ciddi ve sürekli bir yayın çalışmasına başladı. (152) Sander Kitabevi'nin başardığı ilklerden biri de Latin Amerika edebiyatının en güçlü yazarlarından Gabriel Garcia Marquez'in ünlü yapıtı "Yüzyıllık Yalnızlık"ı Seçkin Cılızoğlu (Selvi) çevirisiyle yayımlamasıydı. Türk okuru bu sayede ilk kez Latin Amerika edebiyatıyla tanışma fırsatı yakalamıştı. (154)

Kırmızı Kedi Yayınları, 2018 basım, 1.baskı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...