-Comte’a göre sosyolojinin metodu “tarihi metod”dur. Sosyal hadiselerin birbiri ardısıra gelmesi ve “bugün”ü anlayabilmenin “geçmiş bilgisi”ni zorunlu kılması sosyoloğu bu metodu kullanmaya götürür. Zira:
1-Sosyolojik araştırma, sosyal kurumların gelişmesinin ayrıştırılmasıdır.
2-Her sosyoloji araştırması “zaman boyutu”nu gerektirir. Çünkü günümüzün karmaşık sosyal olayları, tarihi geçmişlerinin bir fonksiyonu olarak ortaya çıkmaktadır.
3-Bugünü anlamak için dünü bilmek şarttır. Ne var ki, bunu ifrata düşmeden yapmalıdır.
Durkheim’ın haklı olarak işaret ettiği gibi Comte’un muayyen illiyet münasebetleri yerine insanlığın gelişme doğrultusunu araması ve asıl amacının sosyolojik kanunları bulmak oluşu onu “tarihi metod”u kullanmaya götürmüştür. (32-33)
-Bir kaynağa daha sonra yeniden işaret etmek gerekirse bibliyografik künyeyi tam olarak vermek gerekmez. Eğer dipnotlarında araya başka bir yayın girmemişse, yazar adından sonra, Latince “aynı yerde” anlamına gelen (İbidem) kelimesinin kısaltılmışı olan “İbid” kelimesi, araya başka yayınlar girmişse yine yazar adından sonra Latince “önce bildirilen” anlamında (Opere Citato) kelimelerinin kısaltılmışı olan “Op.Cit.” kelimeleri kullanılır. Bize kalırsa bu Latince kısaltmalar yerine, ilki için “Aynı kitap”, “Aynı yazı”, ikincisi için de “Adı geçen eser” veya “Adı geçen yazı”nın kısaltılmışı olan “A.g.e”, “A.g.y” kullanılmalıdır. (70)
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1969
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder