-Bir gün bir grup gencin Maide Suresi'nin 45.ayetten sonrasını okuduklarına şahit olur. Gençlerin: "Bu ayetler Ehl-i Kitap ile alakalıdır" dediğini duyan İbn Abbas çok sinirlenir ve şöyle der: "Ey Müslümanlar, siz ne akıllı adamlarsınız. Allah'ın kitabında ne kadar tatlı mesaj varsa size, ne kadar acı varsa Ehl-i Kitap için öyle mi? Vallahi, bu kitabın kapakları arasında bulunan her ayet bizedir" (55-56)
-Ulema insanın fiziki olgunluk yaşının 23, akli olgunluk yaşının 33, ruhi olgunluk yaşının ise 40 olduğunu söyler. Olgunluk yaşında artık taşlar yerine oturmuştur. (102)
-Anne babaya karşı dünyalık anlamda evlat asla haklı olamaz. Bunu çok tehlikeli bir söz olarak söylüyorum ama söylemek zorundayım. Ne olursa olsun dünyalık namına her zaman için anne ve baba haklıdır. Evlat kendini böyle görmelidir, çünkü gözümüzün içine sokarcasına İsra Suresi'nde ne olursa olsun onlara "öf" denilmemesini söyleyen bir Rabbimiz var. (107)
-Tabiinin büyük imamlarından Abdurrahman b. Ebi Leyla bir mecliste en fazla sahabi görmüş tabiindir. Abdurrahman b. Ebi Leyla, kendisini şöyle tanıtıyor: "Ben Rasulullah'ın (sav) ashabından 120 kişiyi bir mecliste gördüm" 120 sahabi ile aynı havayı paylaşan birinin bir şehadetini aktarıyorum. 120 insan oturuyor, içeriye biri giriyor ve bir hadis soruyor. Hepsi de bilmesine rağmen birbirlerinin gözlerine bakıyor; içimizden biri çıksın, hadisi rivayet etsin ve benim üzerimden yük kalksın diye düşünüyor. Adam sorusuna cevap alamayınca tekrar soruyor. Yine birbirlerinin gözlerine bakıyorlar. Bir daha soruyor. Bu sefer soru havada kalmasın diye o 120 sahabiden biri ayağa kalkıyor ve alnından ter aktığı bir anda "Rasulullah(sav) dedi ki" diyor ve hadisi naklediyor. İnsan; sahabi veya tabiin hakkında konuştuğu zaman önce bir titrer. (112)
-Tahrim Suresinin 6.ayeti bize doğrudan bir babalık tarifi verir. İlgili ayete göre baba; kendisini ve ailesini yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından koruyan adamdır. (128)
-Hz. Ömer mülhem yani ilham olunandır ve aynı zamanda Rasulullah(sav)'ın ifadesiyle muhdestir yani konuşan değil konuşturulandır. (133)
-Efendimiz'in (sav) Kur'an içerisinde anılan beş temel görevi vardır: Tebliğ, Davet, Talim, Tezkiye ve Tebyin. Allah'ın ona verdiği bu beş görevi Efendimiz'in (sav) eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğine şahit oluyoruz. (168)
-Eğer bir geleneğin içerisinde tevhid akidesine aykırı bir durum varsa, o yapılan iş fıtrata müdahalede bulunuyorsa ve sosyal anlamda bir acıya zemin hazırlıyorsa Efendimiz (sav) onu tamamen silip atmıştır. Eğer bu üç tane özellikten birini içinde barındırıyorsa ufak bir pansumanla ıslah edip korumuştur. Eğer özünde güzelse ve İslam da ona güzel diyorsa aynen almış devam ettirmiştir. (178)
Siyer Yayınları, 2019 basım, 1.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder