-Düzeni sağlayan cemiyete sınıf farkına fırsat vermeyen ahlak idi, ahlakın adaleti. Her siyasetin bir ilahiyatı vardır. Bizimkisi malumdur. (17)
-Tarım toplumunun makinaları kol gücü ile çalışıyordu. Buna tabiatın dost güçlerini katalım; su, rüzgâr ve hayvanlar. El tezgâhları, harman makinaları, değirmenler. Kullanılan alet ve eşyalar “evladiyelik” sıfatı ile anılır, deden toruna intikal ederdi. (22)
-Bu zamanda babana bile güvenmeyeceksin. Durum böyle olunca dünyanın gelişmiş on ekonomisi arasına girsen ne yazar. Güven kaybolursa ahlak yok olur. Ahlaksız ekonomiyi, zenginliği, refahı istiyor muyuz? (92)
- “Mevlid” hayatımızdan çıkıp gidiyor ve asker uğurlayan gençler yol kesip, meşale yakıp, arabalarla drift çekiyorlarsa bu durum neye delalet ediyor? (99)
-Sermaye/sanayi/endüstri/teknoloji çizgisinin inşa ettiği bir dünyada onun kanunlarını koyduğu bir “hayat tarzı”nı yaşıyoruz. Bu hayatı revize etmek, makul hale getirmek veya ona İslami bir kılıf uydurmaya kalkışmak havanda su dövmektir. (119)
Dergah Yayınları, 2021 basım, 1.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder