-Türkiye’nin Avrupa Topluluğuna girmesi zaten çok kısıtlı olan hareket ve faaliyet imkanlarımızı toptan yitirmemize yol açacak, bizi o toplulukta istenmeyen, eritilmeye çalışılan, ezilen, hakları çiğnenen zelil bir azınlık durumuna düşürecek, ülkemizi gayrimüslimler ve Ermeniler gibi kindar millet mensupları istila edecek, büyük ekonomik imkanlarımız tamamıyla yabancıların eline geçecek, yurdumuzun en güzel yöreleri büyük örgütler ve zengin Avrupalılarca yağmalanacak, binlerce yıllık şanlı ve imanlı tarihimiz son bulacak. Sebep olanlara yazıklar olsun. (229)
-Halkın bozulması idarecilerin bozulmasından, idarecilerin bozulması da alimlerin bozulmasındandır. Alim, tüm toplumu teftiş ve murakabe etmek zorundadır. Allah’ın ona verdiği görev budur. (319)
-Halka iyi hizmet edebilmenin şartı, önce Hakk’a iyi kul olmaktır. Halıkına vefası olmayanın mahlukata safası ve faydası hiç olmaz. (365)
-Basında, Yeni Dünya Düzeni içindeki yerimiz diye fikirler sard ediliyor. Yanlış; biz bu düzenin içinde değil karşısında yer almaktayız, hedefi durumundayız. (425)
-Bir kitap çıkar çıkmaz eskir. Çıktığı anda eskimiş demektir. Kitap, klasik bilgileri verir. O klasik bilgiler eskimiştir. Uzun zaman eleştirilmiştir, konuşulmuştur, bu arada kitaba girecek birçok yeni konu ortaya çıkmıştır. En yeni bilgiler, mesleki mecmualardadır. Onun için mesleki mecmuaları takip seviyesine gelememişseniz, çalışmalarda ilim ve teknik şartını yerine getirememişsiniz demektir. (435)
-Adaletin sarsıldığı, tayinlerin adam kayırma yoluyla yapıldığı zamanlarda artık cemiyet yozlaşmaya başlamıştır, çökmeye başlamıştır. (447)
-Rahmetli Abdülaziz Bekkine Hoca efendimiz, genç ve fedakâr müritlerini başlangıçtaki mahrumiyetlerine rağmen, yüksek tahsile ve üniversitelerde hoca olma yoluna sevk etmiş; halefi aziz ve mübarek şeyhimiz Mehmed Zahid Kotku Hazretleri de o yetişen kadroları sanayiye, devlete, sosyal ve siyasal hizmetlere yönlendirmiştir. (507)
-Aşure gününde eve bol bol yiyecek, giyecek getirmek çoluk çocuğu sevindirmek, fakirlere çok çok yardım yapmak, sadaka vermek, gusül abdesti almak, gözleri ‘işmid’le sürmelemek, dostlarına ziyafet çekmek, gündüze oruç tutmak, gecesini namaz ve zikirle ihya etmek, hasta ziyaret etmek gibi sevaplı işler işlemeye dikkat ve gayret ediniz; önünüzdeki bütün senenin ve hatta tüm mütebaki ömrünüzün bu minval üzere hayır ve hasenat ile ibadet ve taat ile geçmesini Allahu Teala Hazretlerinden temenni ve niyaz ediniz. (537)
-Gümüşhanevi Dergâh-ı Alisinin yetiştirdiği alim-i amil, arif-i aşık, muallim-i muhakkik, mürebbi-i sadık, mürşid-i kâmil ve şeyh-i vasıllardan biri de Çanakkale bölgesinde hizmet etmiş olan Bayramiç eski müftüsü Çırpılarlı Ali Hoca Efendi Hazretleridir. (V. 15 Ağustos 1945) Çırpılarlı Ali Hoca Efendi Hazretleri 1863 yılında doğmuş, İstanbul’da Gümüşhanevi Hazretlerine erişmiş, onun medresesinde yetişmiş, hilafet almış resmi görevleri reddederek köyüne dönmüş ve orada bir cami ile yirmi dört odalı bir medrese inşa ederek (hicri 1322 yılı) talim ve terbiye, tebliğ ve irşat hizmetlerine başlamış. Babam Halil Necati Efendi, 17 yaşlarında iken dedesi Molla Abdullah Efendi, bu medreseye getirip yerleştirmiş. (586)
*Kitap; İslam Dergisi (Eylül 1983-Haziran 1998) başmakalelerinden oluşuyor.
Server Yayınları, 2017 basım, 1.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder