-Müslüman milletlerin ürettikleri ürün, eşya ve malları tercih etmekle, İslam’a dolaylı yoldan yardım etmiş olacağınızı asla aklınızdan çıkartmayınız.
-Nefsin sayısız, sınırsız istek ve dileklerine “heva-yı nefis” denilir ki insan, içinden kopup gelen bu “hafif meşrep” arzuları kontrol etmeli, süzmeli, lüzumsuz olanları engellemeli, lüzumlu olanları yeterli ölçüde vermelidir. Tamamen heva-yı nefse uymak hadis-i şeriflerde şiddetle yasaklanmıştır. Nefsin kuvvetli isteklerine “şehevat-ı nefsaniyye” adı verilir. Yeme arzusuna “şehevatü’l-batın”, tenasül arzusuna “şehevatü’l-ferç” denilir. Bu kuvvetli arzular karşılanmaz ve baskı altında tutulursa çeşitli ters patlama ve arızalara, iç ve dış, ruhi ve bedeni hastalıklara yol açar. O yüzden insan gereği kadar yemeli, içmeli, uyumalı, evlenmeli, çoluk çocuk sahibi olmalıdır.
-Nefsin eğitimi esnasında, yani seyr ü sülukunda geçtiği mertebe ve kademeler klasik olarak şöyle sıralanmıştır: Evvame, Levvame, Mülhame, Mutmainne, Raziye, Marziye, Safiye.
Server Yayınları, 2009 basım, 2.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder