-Ezanla beraber namaza çağıran Allah, imanla beraber kardeşliğe çağırmıştır.
-‘’Dava uğruna’’ gibi bir gerekçeye dayandırılmış olsa dahi, müminlerin kalp kırma, incitme ve horlama gibi tavırların yine dava için doğuracağı sonuçları, zamana yayılmış haliyle ya da şeytanın o tavırlardan üreteceği fitnenin etkilerinin sonuçlarıyla düşünmeleri önemsenmelidir.
-‘’İki kişi Allah için birbirlerini severken ayrılırlarsa bu muhakkak onlardan birinin işlediği günahlardan ötürüdür’’ Hadis-i Şerif (Buhari)
-‘’Hep benim dediğim olsun’’ anlayışındakilerin, teheccüd kılan Müslümanlar olmaları, beraberinde bulundukları kardeşleri için bir yarar sağlamaz.
-Bir demeç vermenin, bir kitap yazmanın, üç-beş kitap okumanın, dört-beş toplantı organize etmenin kemal görülmesi hatadır. Dava, demeç verme, bir-iki kitap okuma davası değildir. Tiyatro maksadıyla bile yapılabilecek işleri ehliyet için yeterli görmek hatadır.
-İstişareye gerek görülmeden kararlar verilmesi her şeyden önce Allah’ın emrine ve Peygamber(s.a.v) sünnetine aykırı düşmektir. İstişare sünnetinin ihmal edildiği bir yönetim tarzı için ‘’İslami’’ vasfının kullanılamayacağını bilmek gerekmektedir.
-İslami hizmetlerde bulunacak insanlara verilen eğitimin ruh terbiyesinden uzak tutulması, zühd ve nefis tezkiyesi gibi alanlarda eğitim sayılabilecek düzeyde bilgi takviyesi yapılmaması bir eksikliktir.
-‘’İnsanların içlerine karışıp onların eziyetine katlanan, insanların içinde karışıp, eziyetlerine katlanmayandan daha üstün derecededir’’ Hadis-i Şerif (Tirmizi)
-Eski veya yaşayan bazı alimlerim eserlerindeki ağır sözler etrafında oluşturulmuş felsefelerin bize uygunluğu kesinlikle mütalaa edilmelidir. Kendisi fani bir insanın – alim bile olsa- sözlerine ebedilik kılıfı giydirilmemelidir.
-Mümin, Allah hakkında şirk olan ve putçuluğun şöyle veya böyle yansımalarından biri olan zanlardan birini irtikap edemeyeceği gibi Allah ve O’nun Rasulu, dini hakkında zafiyet ve acizlik anlamına gelebilecek bir düşünceyi de dillendiremez.
-Faturası ödendiği için suyu aziz tutarken, yetişmesi için yıllarca beklenen bir insanın bedelsiz bir İslam üzerinden harcanması Allah’tan korkulmadığını gösterir.
-Çalışmanın reklamın etkisi altında yapıldığı şöyle anlaşılır:
1)Övüldükçe temponun artmasına karşılık, hatalar konuşulup, düzeltilmesi istenince, kenara çekilme görüntüsü
2)Kalabalık halinde yapılan işlerde görev alındığı halde, tek yapılan işlerde ağırdan alma
3)Beraber bulunurken haramlara hatta mekruhlara bile dikkat edilirken, yalnız kalınan yerlerde gevşek davranma
-Dini, bir zaviyesinden tutup abartarak yürütülen bir çalışma, İslamilikten çok İslam’dan esinlenmiş olmayı yansıtır.
-İslam davasında yorgunluk gösteren tehlikeli belirtiler:
1)Allah’ın dinini hayatı kuşatan bir bütünlük içinde görmeyen, camiye veya eve hapsedilmiş haliyle algılanan düşüncenin ürünü sözler ve tavırlar
2)Evde, yakın çevrede Müslümanca yaşama gayreti gösterirken, İslam’ın geleceği için çalışma ortamından kopma, infaktan el çekme
3)Küfre ve zalime destek manasına gelecek tavırlar içinde bulunma, onların şirketine, basınına zımni destek verme
4)İslam adına çalışanları yoğun bir şekilde tenkit edip, hatalarını araştırma ayıplarını teşhir etme
-Kendisi, insanlığın birikiminden faydalanan, Müslümanların geçmişte sunduğu veya elan devam ettirdiği sivil hizmetlerden yararlanan her Müslüman, Allah’ın kendisine lütfetmiş olduğu meziyetlerden bir veya bütünüyle ümmetine bir hizmet sunmakla mükelleftir.
-‘’Kızılması gerektiği yerde kızmayan eşektir.’’ İmam Şafii
-Müslüman Allah’ın kitabına, Peygamberinin sünnetine rağmen düşünce üretemez. Üretirse batıla kaymış olur.
-Farzlar üzerinden bir yarış söz konusu değildir. Müslümanlardan biri için ‘’ 5 vakit namazını ihmal etmez’’ veya ‘’zekâtını verir’’ ifadesi övgü için kullanılamaz.
-Nasıl mescitten çıkmadığı halde, nafile oruçları kaçırmadığı halde, yetimlerle ilgilenmeyen bencil bir Müslüman’ın gidişatı, bir tarafı çökük bir gidişat olarak görülüyorsa, kendisini insanlığın ve dininin hizmetine adamış; ama ibadete vakit bulamayan birinin de gidişatı çöküktür.
Tahlil Yayınları, 2010 basım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder