-Şiir ruh pencerelerini Allah'a açtıkça şiirdir.
-İslam'ın tekte toplanan plüralist (çoğul) yapısını gözden kaçıranlar er-geç hakikat çizgisinden çıkarlar.
-Müslüman kendini Müslüman bilmek veya saymakla Müslüman olmaz. Müslümanlığı bir ben oluş haline getirmek borcundadır. Oluştan, var oluşa geçmek, bu geçişi sürekli olarak geliştirmek ve verimlendirmek, bu varoluşun şuur ve sorumluluğuyla dolup taşmak kaygısını taşımalıdır o.
-Müslümanlar ilkin İslam'ın zaman ve tarih sorumluluğunu yitirdiler daha sonra da toplum borçlarına olan duyarlılıkları zayıfladı. En sonunda da, ne yazık ki, şeytanın ve İslam düşmanlarının saldırıları her birimizin iç benliğine doğru sarkmaya başladı.
-Batı sosyal alana kapı açarken, doğal olana kapamakta. Ya da o, kimi zaman, doğal olanın kaybedildiği kaygısına kapılmak fizik ötesinin kontrolünden kurtulmuş, soyutlanmış doğal unsurların abartılmasına terk etmekte insanı.
-Toplumdan ve devletten, hukuktan ve adaletten önce, Allah'tan, öte dünya hesabından çekinme.
-Eflatun devletinden teoriden, Roma devletinden de pratikte üstün devlet idea ve gerçekleştirimlerini ortaya koyan müminlerin çocukları da bir gün mutlaka maddede ve manada kapitalist ve komünist devlet tiplerini erdem, adalet, eşitlik, örülüş ve güçlülük bakımından aşan bir devleti omuzlarında yükseltmesini bileceklerdir.
-Kişi, aile, toplum arasında; ilgi ve gözlemlemeyiş arasında; estetikle gerçek, görgü kurallarıyla samimilik arasında bir denge bulunmalıdır.
-Kelimeci ve lafızcı olmayacaksın. Kelime ve lafzın hakkını da vererek özcü ve ruhçu olacaksın.
Diriliş Yayınları, 10.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder