-1820 yılına kıyasla bugün dünyanın hemen her ülkesinde ortalama gelirin çok daha yüksek olduğu açıktır; ancak bugün ortalama gelirler insanlar arasında çok daha eşitsiz dağılmaktadır. (21)
-Türkiye’de kişi başına gelirin artış hızı 19.yüzyılın başlarından İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar %1’in altında kalırken, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu oran dünyanın pek çok diğer bölgesiyle birlikte %3’ün üzerine sıçramıştır. 1950 yılından 2005 yılına kadar Türkiye’de kişi başına gelir dört kattan fazla artmış ancak gelişmiş ülkelerle aradaki fark son elli ya da son yüz yılda kapanmamıştır. 2005 yılında Türkiye’de kişi başına gelir Batı Avrupa ile ABD ortalamasının %30’u kadar. (26)
-Türkiye’de 1950-1973 döneminde kişi başına GSYİH yılda ortalama %3’ün üzerinde bir hızla artmış, ortalama gelirler toplam olarak %100’ün üzerinde artış göstermiştir. Tarımda ekilebilir toprakların sınırına ancak bu dönemin sonunda ulaşıldığı için özellikle de 2.Dünya Savaşı sonrasında büyük yatırımlara gerek kalmadan tarımda hızlı üretim artışları gerçekleştirilebilmiştir. Benzeri bir eğilimin kent ekonomisinde de görüldüğü, üretim artışlarının girdilerin verimini artırmaktan çok girdilerin miktarını artırma yoluyla bir başka deyişle “ekstansif büyüme” yoluyla sağlandığı söylenebilir.(32)
- Son çeyrek yüzyılda Türkiye ekonomisindeki en önemli gelişmelerden biri ihracata yönelik stratejinin benimsenmesiyle birlikte, sanayileşme sürecinin Anadolu’ya yayılmasıdır. (35)
TÜBA, 2007 basım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder