-"Din bilimlerinin dirilişi" adlı eseriyle Gazali, İslam'ın öbür medeniyetler karşısında yenilmez olduğunu gösterdi. O, dış ile için; akıl ile naklin; tasavvuf ile şeriatın altın sentezini yaparak, yorumuyla İslam'ın sui generis yapısını bir kez daha olanca açıklığıyla ortaya koydu. Böylece, İslam medeniyeti, tarihte öbür medeniyetlerin yanında ve üstünde yerini aldı. (68)
-İnançların güçlenmesi ve İslam yaşantısının geri gelmesi, ancak ve ancak, aydınların öncülüğüyle ve örgütlenişiyle, ruhun dirilişiyle, medeniyetin her cephede inanç, ahlak, estetik ve bilim yaşayışına kadar bütün boyutlarıyla yeniden canlanması suretiyle mümkün ve kalıcı olacaktır. Temel tez medeniyet tezidir. Kimse medeniyet tezinin karşısına başka tez çıkarmasın. İmanı ve İslamı kimse medeniyet tezinin karşısına çıkarmasın. Çünkü söylediğimiz medeniyet zaten iman ve İslam medeniyetidir. İman ve İslam bu medeniyetin merkezi, çekirdeği, tohumudur. (72)
-Tasavvuf hep sanıldığı gibi Doğu'dan gelmemiştir İslam'a. Tasavvufun ruhu İslam'dan, İslam'ın özünden ve cevherinden fışkırmıştır. Ona vücut ve hayat imkanı veren, Kur'an-ı Kerim ve Peygamberin iç hayatıdır. Ancak bu ruh, doğuya gitmiş, orada (Maveraünnehirde) doğu ruhunun sentezci, mistik taraflarıyla karşılaşmış, onu bir usul malzemeleri manzumesi gibi kullanmış, tekrar öz ülkesine bu gelişkin, manevi zırhlara bürülü olarak dönmüştür. (82-83)
-Bir toplum ekonomik durumu bozulduğu için o toplum gerilememektedir; tersine toplum gerilediği için ekonomik durumu bozulmaktadır. Ekonomi, Marksçıların iddia ettiği gibi altyapı değil üstyapıdır. Altyapı, bir toplumun ruh ve zihin gücüdür. O güçlü olursa kültürü sağlam yapılı ve işleyişli olursa, ekonomik yapısı ve işleyişi de sağlıklı olacaktır. (117)
*Bu kitap 25 Temmuz 1988- 13 Şubat 1989 tarihleri arasında haftalık Diriliş Dergisi'nde "Fizikötesi Açısından" başlığı ve diriliş imzaıyla yayınlanan yazılardan oluşmuştur.
Diriliş Yayınları, 2015 basım, 8.baskı. (İlk baskı 1995)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder