-Müslümanların bir kısmı fakirdir, geçim derdine düşmüş, ahiretini unutmuş, dünya telaşından feleğini şaşırmıştır. Allah’ın vermeyi vaad buyurduğu, tekellüf ettiği rızkının peşinden koşup durmaktadır: garantilinin peşinden koşmakta, istenilen hizmetleri ihmal etmektedir. Halbuki Hz. Peygamber şöyle buyurmuş: “Her kimin ki niyyeti ahiret olur, Allah onun dağınığını toparlar, gönlüne zenginlik verir, dünyalık da peşinden burnu sürte sürte gelir ulaşır. Aksine her kimin ki niyyeti dünya olur; Allah onun işlerini dağıtır, fakirliği iki gözü arasına getirir; dünyalıktan da ona ezelde ne takdir edilmişse ancak o gelir, fazlası değil” (20)
-Hz. Ali Efendimiz: “Uluvvu’l- himmeti mine’l-iman” (Himmetin yüksek olması imandandır) buyurmuş. (28)
-Bu hür ve demokratik rejimde, matbuat aleminde İslam’a karşı disiplinli ve organize bir cephe teşekkül etmiş olup, bunlar fırsat buldukça İslam’a, Müslümanlara alenen ve öfkeyle karşı çıkmaktan geri durmamaktadırlar. (60)
-Ramazan ayı da Kur’an’ın emri olan nefsi tezkiye, ahlakı tezhib, rezaili tasfiye ve fezaili tekmilin pratikteki yolu ve çeşididir. (73)
Seha Neşriyat, Tarihsiz, Düşünce Serisi 1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder