01 Haziran 2025

GÖÇ YAZILARI KURAMDAN ALANA TÜRKİYE’DE GÖÇ- MEHMET AKİF KARA

-Marx, Kapital’in birinci cildinde kapitalist üretim yöntemlerinin kırsal bölgeleri işgal ettiğine, küçük toprak sahiplerinin nasıl zorla mülksüzleştirildiklerine ve tarımsal üretimin dışına sürüklendiklerine değinir. (Karl Marx,kapital,1.cilt, Yordam Yayınları, 2011 basım) Marx, yeni üretim araçlarının kullanılmasıyla çok daha büyük arazilerin eskiye oranla çok az işgücüyle işlenmesinin tarım kesiminde büyük miktarda iş gücü fazlası doğurduğunu ifade eder. Böylece, ismi konulmasa da Marksist söylemde kırdan kente göç olgusuna ve bunun nedeni olarak feodalizmin çözülmesi ile birlikte kapitalist üretim tarzına geçiş ifade edilmektedir. Ayrıca Marksist söylemin göç olgusuna uyarlanan en önemli tezlerinden birisi de sosyoekonomik teorilere kaynak olmuştur. Bu tez yedek işçi ordusudur. Yedek İşçi ordusu kapitalist üretim içinde çalışan işçilerin ücretler bakımından daha kolay kontrol altında tutulması anlamına gelir. Böylece kapitalist üretim hem elinde fazla işgücü bulundurarak ücretleri kontrol altına alır hem de bazı işçileri işten çıkartarak yerlerine yenilerini alır. (22)

-Düzensiz göç; bir ülkeye yasadışı giriş yapmak, bir ülkeden yasadışı şekilde kalmak veya yasal yolarda girip yasal süresi içerisinde çıkmamak anlamına gelmektedir. (33)

-Türkiye toplumunun 1960 sonrası girdiği yeni dönem ülkenin tarihinde çok özel bir evre oluşturur. Bu dönemde Türkiye, ekonomiye artan biçimde damgasını vuran sanayiyle, güçlü bir proletaryanın oluşumuyla, kapitalist topluma özgü sınıf mücadelesi türleriyle, kitlesel gösteri ve eylemleriyle yavaş yavaş modern bir toplum kimliği kazanmaktadır. (Sungur Savran, Türkiye’de Sınıf Mücadeleleri, 1.cilt, 1908-1980, Yordam Kitap, 2011, sf:168) (112)

-Kapitalist emek sürecinin kendine özgü iki özelliği vardır: Birinci özellik, işçinin emeğinin sahibi olan kapitalistin denetimi altında çalışmasıdır. Bu şekilde kapitalist işin kurallara uygun olarak yapılmasına ve üretim araçlarının akıllıca kullanılmasına özen gösterir. İkincisi ise, üretilen ürünün doğrudan bu ürünü üreten işçinin değil, kapitalistin malı olmasıdır. Marx bu iki özellikten yola çıkarak emek sürecini, kapitalistin satın aldığı şeyler (emek gücü, üretim araçları vb.) arasında gerçekleşen bir süreç olarak tanımlamaktadır. (Karl Marx, Kapital, 1.cilt, Sol Yayınları, 1997, 4.basım, sf:187) (116)

Kırmızı Çatı Yayınları, 2018 basım,1.baskı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...