-Üç kısım kimsenin gıybeti yapılabilir. Fakat bazı şartlarla:
1)Halka, millete zulmeden eziyet eden amirler yani devlet ve idare adamları
2)Kötülüğünü ve günahını hayâsızca açıkça işleyen, ne Allah’tan korkan ne de kulundan utanan kötü kişiler
3)Sünnetleri bırakıp bid’at irtikâp eden, bilhassa itikada müteallik meselelerde dalalete düşen kimseler.
Bunlar aleyhinde yapılacak gıybetin şart ve maksadı halkı bu gibi kötü insanların şerrinden korumak, fenalıkların yayılmasını önlemektir. Fakat bu insanların bedenlerinden olan bir kusur söylenmez.
-Büyük İslam âlimi Ebu’l Leys Semerkandi Hazretleri gıybeti dört kısımda mütalaa etmektedir. Birinci kısım küfür, ikinci kısım nifak, üçüncü kısım günah, dördüncü kısım mubahtır. Şimdi bu dört çeşit gıybeti zikredelim:
1)Bir kimse bir Müslümanı gıybet ederken o kimseye “gıybet etme” dendiğinde “Bu gıybet değildir. Ben gıybet etmiyorum. Söylediğim şeyler doğrudur” derse şeriatın haram dediğine helal demiş olacağından küfür fiili işlemiş olur.
2)Bir kimse isim vermeden başka birisinin gıybetini yapıyor, “Efendim isim vermeyeyim gıybet olmasın” diyerek çekiştiriyor fakat karşısındaki kimse veya kimselerden bazıları, onun konuşmasından kimi kastettiğini anlıyorlar. Gıybetçi isim vermediği için kendisini ehl-i vera yani şüpheli şeylerden, yasaklardan kaçan sofu bir insan sayarsa o adam münafıktır.
3)Gıybetin haram olduğunu bilen ve itikad eden, fakat nefs-i emmaresine tabi olarak önüne geleni çekiştiren, isim veren kimse asi ve günahkârdır. Fakat önceki iki sınıftakiler gibi küfre ve nifaka düşmüş olmaz.
4)Fısk ve isyanını aleni işleyen bid’at irtikâp eden mütecahir fasıkların gıybeti mubahtır.
-Müslümanlar lisanlarına hâkim olmaz, atıp tutmaktan vazgeçmezlerse bu işin sonu anarşiye gider ve akıbet hep birlikte zarar görürüz. Şu günkü hale bakınız. Zihinler karmakarışık olmuş her kafadan bir ses çıkıyor. Müslümanların birbiriyle çekişen ve tepişen hizip, grup ve meşreplere ayrılması yetmiyormuş gibi o hizip, grup ve meşrebler bir de kendi aralarında parçalandılar. Böylece parçalama aritmetik diziyle, fitne fesat ise geometrik diziyle artarak gidiyor.
-“Men lehu kinun, leyse lehu dinun = Kim ki kin besler onun dini yoktur”
-Ezan okunuyor camiye gitmiyorsun. Hayızlı kadınlar gibi evde oturuyorsun. Raflardaki kitaplar seni adam etmeye yeterli olsaydı Allah’tan korkar, Peygamber’den utanır da cemaati terk etmezdin.
-Müslümanların namazı ihmal etmelerine sebebiyet verecek bütün İslami çalışmalar metod bakımından hatalıdır.
Bedir Yayınevi, Tarihsiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder