-Son 10-15 yılda yayınlanan roman ve hikâyelere bakıldığında iki şey göze çarpmakta:(a) o tarihe kadar varlıkları hissedilmeyen gayrimüslim yazarların ortaya çıkışı (Örneğin Mario Levi, Markar Esayan, Jaklin Çelik, Mıgırdiç Margosyan, Karin Karakaşlı, Stella Acıman), (b) yayınlanan romanların önemli bir kesiminde kahramanların gayrimüslim (çoğunlukla Ermeni) olmaları. Artık romanlarda azınlık karakterlerine yer vermek, siyaseten doğruluk açısından neredeyse olmazsa olmaz bir şart halinde gelmiş durumda. Azınlık kahramanları arasında Ermenilerin ağırlıklı olmasının nedeni ise 1915 kıyımı ve bu kıyımın bir soykırım olduğunun devlet tarafından kabul edilmemesi nedeniyle halen çözüme kavuşmamış bir Ermeni meselesinin mevcudiyetinin devam etmesidir. Ermenilerden sonra romanlarda sıklıkla yer alan kahramanlar Yahudilerdir. Bunun nedeni ise son on yıl zarfında Türk Yahudileri hakkında yayınlanmış araştırmaların çokluğudur. Bu araştırmaların su yüzüne çıkardığı ve kısa zamanda popülerleşen iki konudan ilki, 1933 yılında iktidara gelen Nazilerin Yahudi aleyhtarı siyaseti nedeniyle Almanya'yı terk etmek zorunda kalan ve bir kesimi Türkiye'ye göç eden ve Türk üniversitelerinde görev alan Alman Yahudisi bilim adamlarıdır. İkincisi ise taşıdığı 768 Romen Yahudisi mültecinin Filistin'e giriş izinleri olmadığından 73 gün boyunca yolcuları ile birlikte enterne olduğu Marmara Denizi'nden Köstence'ye geri yollanan Struma gemisinin bir Sovyet denizaltısı tarafından batırılması ve 768 mülteciden sadece bir kişinin kurtulmuş olmasıdır. (97-98) - Mayıs 2012
-Gerçek Latife Hanım biyografisi, araştırılmaya ve yazılmaya muhtaçtır. Hal böyle olmasına rağmen İpek Çalışlar’ın, Latife Hanım’ın kız kardeşine atfen, kitabında yer verdiği Topal Osman’ın Çankaya’yı kuşatması esnasında Mustafa Kemal’in çarşaf giyerek Çankaya’dan kaçtığı iddiası üzerine yazara, 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun”a muhalefetten dava açılması ise kabul edilebilir bir tepki değildir ve anlamsızdır. Latife Hanım biyografisinin tamamının veya bir bölümünün yetkinliği konusunda itirazı olanlar, bu itirazlarını dava açarak değil, bilimsel makale yayınlayarak dile getirmelidirler. (115) – Toplumsal Tarih, Sayı:153, Eylül 2006
-Bu tür faaliyetler Türkiye için anlaşılması ve inanılması imkânsız faaliyetler. Türkiye'nin tek "yazar ajanı" Barbaros Altuğ'un, temsilciliğini üstlendiği yazarlar adına yayınevleriyle daha iyi telif ve tanıtım şartları elde etmek için müzakereye girmesinin yadırgandığı, yayınevlerinin portföylerine kattıkları ünlü yazarlar için yüksek bütçeli reklam kampanyalarına girişmelerinin "doğru mu, yanlış mı?" türünden garip tartışmalara yol açtığı bir ülkede "yazar temsilcisi"nin ne gibi bir işleve sahip olduğu tabii ki anlaşılmamakta. İşte bu nedenle Orhan Pamuk'un, başta Amerika'da olmak üzere, Batı aleminde yıldızlaşmasında çok büyük katkısı olan Andrew Wylie'den, Hilmi Yavuz dışında, kimse söz etmemekte. (123-124)/ Virgül, Aralık 2006, sayı:102
-İshak Alaton ve ortağı Üzeyir Garih(1929-2001), görünür maksadı 1492 yılında İspanya'dan tehcir edilen Sefarad Yahudilerin Osmanlı topraklarına göç etmelerinin 500'üncü yıldönümünü kutlamak amacıyla 1989 yılında kurulan ve bu kutlama etkinliğini 1992 yılında gerçekleştiren 500.Yıl Vakfı'nın kurucu üyeleri arasında yer almaktalar. Vakfın açık maksadı bu iken örtülü maksadı ise Türkiye'deki Yahudi toplumunu referans, kıyas noktası olarak kullanarak Batı alemine ve özellikle Birleşik Amerika yönetimine, seçkinlerine ve kamuoyuna "Yahudi azınlığa böyle hoşgörü ile davranan bir devlet geleneğine sahip Türkiye Cumhuriyeti, bir başka azınlığa, yani Ermenilere karşı soykırım uygulamaz" mesajını vermekti. (136)
-Jak Kamhi'nin hatıratı, Türk Yahudisi bir müteşebbisin uluslararası ölçekte bir sanayiciye dönüşmesinin, Yahudi olmasından ötürü kamu diplomasisine girmesinin hikayesidir. Ancak hikâyenin anlatıl(a)mayan kısmı hoş değil. Kamhi, istediği kadar kendisini ve Türkiye'deki dindaşlarını "Musevi Türkler" diye tanımlasın, onlar gerek müesses nizam ve gerekse Türk toplumunun gözlerinde halen "Türk" değiller, sadece ve sadece "Yahudi"dirler. (148)
LİBRA kitap, 2013 basım, 1.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder