-1950-60 arasında halk, kendi tarzında aydın bürokrat tabakayı baskısı altına almış, fakat onları yine içlerinden çıkacak bir kadroyla kendi tarihi anlamı yönünde değişime uğratamamıştı. 1960 aydın-bürokrat ihtilali, bu başarısızlığa karşı yapılmış bir tepkinin eseridir.
-Uygarlık taklit eden ülkeler, bu taklidi, o uygarlıkların bunalımlarını da taklide kadar götürmektedirler.
-Devletin giyotini vardır; ama devlet giyotin değildir ve olamaz.
-Bir ülke, dışarıdan gelen propagandaya ne kadar dayanıklı ise o kadar sağlam demektir.
-Tarihten ve toplum ruhundan kopuk eğitimin bomboş bıraktığı gençlik ruhu, dışa, susamış bir gözle bakar oldu. Bunu bilen Avrupalılar, kendi içlerinde tertipledikleri ufak oyunların, hemen taklit edileceğini kestirdi. Anarşi ve terör tohumları böylece kolaylıkla saçıldı toplumun üzerine.
-Günümüzde nice gazeteci tip, illegal eylemlerin oluşumunu hazırladıkalrı halde fikir adamlığı ve saf inanç ve ülkü sahipliği taslamakta, ellerindeki güçlü propaganda silahıyla da bunu herkeslere kolayca onaylatmaktadırlar. Nedir bu adamların fikirciliği? Nerededir bunların getirdiği yeni düşünceler? Hiç... Ve hiçbir yerde. Ama öte yandan aynı kişiler, havayı itham bulutlarıyla iyice doldurarak, kendi mütevazi şartları içinde bir parça inanç, ahlak, düşünce veya sanat gerçeğini yakalamaya çalışanları, yeraltı faaliyeti yapıyorlarmışcasına gösterip süründürmenin yolunu bulurlar. Herkes bilir bunu. Fakat bu liliputlar kalabalığından ürkerek kimseler ağzını açıp da gerçeği söylemez.
*Bu kitap 1976 yılında Diriliş Pazartesi-Perşembe Günlüğünde 6 Mayıs- 15 Temmuz tarihleri arasında yayınlanan başyazı ve fıkra dışındaki, anarşi ve terör olaylarının sebep ve kaynaklarını, bundan kurtulmanın çözüm yollarını araştırıp sorgulayan yazılardan oluşmuştur.
Diriliş Yayınları, 2022 basım, 8.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder