15 Haziran 2025

VATAN FİKRİ VE TERBİYESİ – SATI EL HUSRİ

-Denilebilir ki, Fransa’da devlet ve tarih, milleti vücuda getirmiş idi. Almanya’da ise tersine millet, tarihi ve devleti yapmıştır. Onun için vatan fikri Fransa’da en ziyade tarih ile devlet mefhumuna dayandığı halde Almanya’da en ziyade lisan ile millet mefhumuna dayanmıştır. (16-17)

-Bir millet her şeyden ziyade bir lisan demektir. Ecnebi istilasına uğradığı halde lisanını muhafaza eden bir millet -bir Fransız edibinin zarif bir tabiriyle- hapis bulunduğu hapishanenin anahtarını elinde tutan bir mahpusa benzer. O millet yine yaşıyor, yine mevcudiyetini muhafaza ediyor ve fazla olarak istiladan kurtulmak, istiklal kazanmak için kıymetli bir vasıtaya da sahip bulunuyor demektir. Bir milletin mahvolması ancak “lisanını kaybetmesi”dir. (26)

-Müştereğin selamet ve menfaatine muhalif hareket eden bir milliyetperverlik. Her ne milliyetperverliği olursa olsun ister Ermeni ister Arap ve isterse Türk milliyetperverliği olsun vatana karşı bir suç teşkil eder. Bizde milliyetperverlik caizdir ve lazımdır. Fakat bir şartla: Vatanperverane olmak şartıyla.

(Vatan Fikri ve Vatan Muhabbeti, 7 Mart 1913)

-Vatanın bedenini, maddiyatını en çok tanıtan ilim coğrafyadır. Ruhunu, maneviyatını çok tanıtan ilim ise tarihtir. Onun için bu iki ilmi, vatan terbiyesinin en ehemmiyetli vasıtalarından saymak gerekir. (43)

-Ve iyice bilmeliyiz ki yaşanan memleketi iyi tanımak, onun köşe ve bucaklarında dolaşarak eşsiz ve mükemmel güzelliklere bakmak ve hissetmek, vatan terbiyesinin en zaruri vasıtalarındandır. (46)

-Vatan muhabbetinin temeli aile muhabbetidir. İnsan kendine tapan, kendini beğenen olarak doğar. Sonra zaman geçtikçe başkalarını seven, başkalarını düşünen olmaya başlar. Başkalarını düşünmenin dairesi yavaş yavaş genişler. En yakın aile efradından başlayarak arkadaşlara, hemşehrilere, vatandaşlara şümul peyda eder. Bu sebeple denilebilir ki aile muhabbeti ruhun vatan muhabbetine erişmek için üstüne basmağa mecbur olduğu bir basamaktır. Onun için vatan terbiyesine aile muhabbetini takviye suretiyle başlamalıdır ve kesinlikle kanaat olunmalıdır ki, aile muhabbeti zayıf kaldıkça çatan muhabbetinin kuvvetli olması mümkün değildir. Bir memlekette ailelerin ekserisinin fertleri arasında kuvvetli bir bağlılık bulunmazsa kardeşler sürekli birbirini kıskanır, birbiri ile kavga eder ve fazla olarak devamlı anne ile babanın didişmelerine şahit olursa o memlekette vatandaşlar arasında kuvvetli bir muhabbet ve bağlılık hissi bulunması nasıl mümkün olabilir? (58)

(Vatan Terbiyesi, 5 Mart 1913)

-Evet medeniyet budur ve medeniyet yerinde duruyor. Medeniyet, bizim zannettiğimiz gibi merhamet, şefkat, adalet, insaniyet değildir. Medeniyet sadece umran ve terakkidir. Medeniyet, terakki arabasının süratle yol almasından başka bir şey düşünmez. Bu arabanın ayaklar altında kalıp ezilecek insanlara ve hatta kavimlere bile ehemmiyet vermez. (58)

(Milli Müdafaa – 7 Şubat 1913)

*Kitap, Daru’l-Fünun salonunda Balkan savaşları esnasında verilen beş farklı konferanstan oluşuyor.

Büyüyenay Yayınları, 2018 basım, 1.baskı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...