-Tokat’ın ileri gelen alimlerinden Şeyh Ahmed Efendi Zülbiyezade’den (7.dipnot/Kendisi aynı zamanda mantık hocalığı yapıyordu. Bu esnada öğrencilerine Kutbu’r-Razi’nin Şerhu’l-Şemsiyyesini okutuyordu. Kendisi aynı zamanda Tokat’ın fukahasındandı. Mustafa Sabri, Möevküfu’l-Akl, cilt:1, sf.21) ilim tahsil etmeye başladı. Burada yeterli miktarda talim gördükten sonra alimleriyle meşhur Kayseri’ye gitti. Namı duyulmuş Damat Hacı Tahir Efendi lakabıyla anılan ve aynı zamanda Tokat’taki hocasının da hocası Şeyh Muhammed Emin Dureki’den (8.dipnot/Kayserili olup İslami ilimlerde çok agyretli, müzakere yeteneği güçlü bir fakihtir. Kelam ve mantık ilimlerinde de muteber ve saygın bir yere sahiptir. Lakabı Hacı Torun Efendidir.) ilim tahsil etti. Kayseri’de hocasından mantık ilminde o dönem okutulan Kutbu’r-Razi’ye ait Şemsiyye şerhinde tasavvurat kısmına kadar ders gördü. Bu esnada Fatih Camii’nde geri kalan ilimleri okumak üzere hocasından izin istedi. (27-28)
-Sabri Efendi, Fatih Camii’nde meşhur allame Şeyh Muhammed Atıf el-İstanbuli’den (9.dipnot/ Kendisi, İstanbul’da üçüncü Sultanahmet mahallesinde yaşamış, Atik Ali Camii’nde umuma açık dersler vermiştir. Sabri Efendi bu derslere iştirak edenlerdendir. Atıf Bey’in Mecelle-i Ahkam-ı Adliye!de birçok yazıları basılmıştır) meşhur allame Şeyh Ahmed Asım el-Gümülcinevi Efendi (10.dipnot/1252 hicri yılında Gümülcine’ye bağlı Terzi köyünde dünyaya geldi. İstanbul’da Darululumda allame Abdurrahman el-Kerimabadi yanında ilim tahsil etti. Şeyhülislam müessesesinde müfettiş olup sınavları düzenleme kuruludna vekil tayin edildi. 1911 senesinde vefat etti. Mustafa Sabri’ye olan muhabbeti dolayısıyla onu kızıyla evlendirdi) den dersler almaktaydı. Zamanla buradaki alimleri tanıdıktan sonra bu iki zatten en fazla ders aldı. (29)
-Sabri Efendi, yeni düzeni ve taraftarlarını gerek normal toplantılarda gerek resmi konuşmalarında çok sert ifadelerle eleştiriyordu. Yine kendileri ile yaptığımız toplantıların birinde Kemalizmden söz açılınca Sabri Efendi konuya müdahil olup, “Ey evlatlarım. Yeni yönetim beni 18 yıl boyunca en büyük düşmanları olarak gördüler. Mustafa Kemal, o dönemde yaptığı tüm konuşmalarda düşmanlarına kin ve nefret dolusu göndermelerde bulunmuştur. Lakin Allahu Teala’nın izniyle benim adım onun dilinde telaffuz edilmekten korundu, bu da bana Rabbimin en büyük lütfudur” derdi. (65)
Çizgi Kitabevi, Ekim 2017 basım, Konya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder