09 Eylül 2025

YENİDEN GIDA RAPORU – HÜSEYİN KAMİ BÜYÜKÖZER

-Aşağıdaki gıda maddeleri kesin helaldir: İnek, koyun, deve ve keçi sütü; bal; balık; sarhoşluk vermeyen bitkiler; taze veya tabii olarak dondurulmuş meyveler; yer fıstığı, Antep fıstığı, fındık, ceviz gibi kabuklu ve reçineli meyveler; buğday, arpa, pirinç, çavdar, yulaf gibi taneli gıdalar. Sığır, deve, koyun, geyik, tavuk, ördek gibi hayvanların ve av kuşlarının etleri de helaldir. Ancak İslami usule göre kesilmiş ve avlanmış olmaları şarttır. (49)

-Hz. Ömer’in oğlu Abdullah (ra) der ki: “Kişinin mürüvveti yemeğini helalden temin edip dostlarına ikram ve ihsanıdır.” (57)

-Katkı maddelerinin kullanma gayelerini şöylece sıralayabiliriz:

1-Koruyucu olarak gıda maddesinin bayatlama, kokuşma, bozulma vs olaylarını geciktirmek için. Benzoik asit, sodyum benzoat gibi.

2-Normalde birbirleri ile karışmayan veya zor karışan maddeleri birbirine bağlayıcı olarak bu maddelerin emülsiyonunu kolaylaştırmak için. Lesitin vb gibi.

3-Koyulaştırıcı olacak. Agaragar, jelatin vb gibi.

4-Renklendirici olarak gıda maddelerinin göze hoş gözükmesi için kullanılan boya maddeleri. Karmen vb gibi.

5-Tat vericiler, aromalar. Damağa lezzet vermek için kullanılır. Vanilya, vanilin vb gibi.

6-Besin değerini korumak veya geliştirmek için.

7-Tatlandırıcılar. Aspartam vb gibi.

Bugün toplam 3500 cins katkı maddesi dünya piyasasında gıdalarımıza katılmak üzere pazarlanmaktadır. (72-73)

-Haram olduğu kanıtlanmadıkça eşyanın aslı temizdir. Ancak ette durum farklıdır, helal olduğu kanıtlanıncaya kadar o et haram kabul edilir. (179)

-İnsan bedeni hayatiyetini devam ettirirken 1300 civarında enzimle çalışır. Enzimler vücut makinemizi her an problemsiz bir şekilde faaliyette tutmakta çok önemli roller oynarlar. Vücudumuzun dışında yaşamı kolaylaştırmak ve çeşitlilik sağlamak için de enzimlere ihtiyaç vardır. Çamaşırlarımızdaki organik kirleri özel bir enzim yardımı ile temizleyebiliyoruz. Meyve sularını özel bir enzim yardımı ile sirkeleştirebiliyoruz. Hamurların mayalanması, sütün kestirilerek peynir ya da yoğurt yapılması yine enzimler yardımı ile sağlanabilmektedir. (194)

-1966-1968 yıllarında yedek subaylığını yaptığım AR-GE dairesinde bulunduğum bir dönemde biyoloji laboratuarında yapılan kobaylar üzerinde 6 ay boyunca sıra ile margarinli, tereyağlı, soya yağlı ve zeytinyağlı gıdalar verildi. Daha sonra kobayların karaciğerleri çıkartılarak incelemeye alınır. En çok tahrip olmuş karaciğer margarinle beslenen kobaya ait, bunu soya yağı ile beslenen kobay, bunu da tereyağı ile beslenen kobay takip ediyordu. En az tahrip olmuş karaciğer ise zeytinyağı ile beslenen kobaylara ait idi. (237)

-Standart vejetaryen yemekler, büyükbaş hayvan eti, kümes hayvan eti, balık, mandıra ürünleri ve yumurta gibi hayvani hiçbir madde ve katkı ihtiva etmezler. Bununla beraber alkol ihtiva edebilir. Eğer alkol ihtiva etmeyen vejetaryen yemekler bulunursa helal kabul edilebilir. Başlangıçta, vejetaryen yemekler, et yemeyen insanlar için hazırlandı. Bu anlayıştaki vejetaryen yemekler helaldir.  (330-331)

-Çikolata likörü çikolata, şeker ve diğer katkılardan oluşan bir tatlıdır. Şekerlemelerde, içeceklerde ve diğer çikolata tadı verilmiş ürünlerde kullanılır. Hiçbir şekilde alkol ihtiva etmezler, böylece haram değildir. Ancak likörlü çikolata ifadesinde geçen likör ise alkollü bir içeceği belirtir ki bu haramdır. Bu iki ifade de sıkıntı Türkçe yazılımdan kaynaklanmaktadır. Bu iki likör de İngilizcede farklı yazılıp birbirine yakın bir vurgu ile okundukları halde Türkçe’de aynı okunup aynı harflerle yazılıyor. Aslında çikolata likörü “Liquor”, alkollü likör ise “Liqueur” şeklinde yazılmaktadır. (335)

-Ne küp şekerde ne de beyaz kristal şekerde herhangi bir katkı maddesi bulunmamaktadır. (340)

-Gıdalarda akrilamidin oluştuğu sıcaklıklar tam olarak bilinmemektedir. Mamafih, gıdaların haşlama sıcaklığı olan 120 C’nin altındaki sıcaklıklarda hazırlanmış gıdalarda, bugüne kadar akrilamide rastlanmamıştır. (362)

-Gazozlarda az da olsa, niçin etil alkol bulunabilir? Sade gazozlar da dahil, bütün gazozlarda tat veya koku verici esanslar kullanılır. Bu esanslar, yağ cinsinden maddeler olup, suda çözünmezler. Bunları suda çözünür hale getirmek için hem su ile hem de yağlarla tam olarak karışabilen “ara çözücüler”e ihtiyaç olur. Bu hususta en bol, en ucuz ve en yaygın olarak kullanılan “ara çözücü” de etil alkoldür. Etil alkol bunun için gazozların terkibine girer. (380-381)

-King’s College London araştırmacılarından Prof.Lynne Fraser’in açıklamasına göre soya ağırlıklı gıdalar yiyen kadınlar hamile kalabilme şanslarını azaltmaktadırlar. Bu sebeple bilhassa ay içinde hamile kalabilmenin en verimli günlerinde bu gıdalardan uzak durmalıdırlar. Prof. Lynne Fraser, soyada bulunan “genistein” maddesi ile temas içerisinde girerse erkek sperminin buluşma noktasından hızla geçip gittiğini tesbit ettiğini belirtiyor. Laboratuar testleri soyanın, kadının yumurtaları ile spermi buluşturmaya izin veren mekanizmanın kimyasal yok oluşunu doğal olarakmeydana getirdiğini teyid etmektedir. Ekip soya diyetine tabi tutulan fareleri çiftleştirerek teoriyi test etmektedir. Bu durumdaki kadınların soya sosu, soya sütü ve benzeri ürünler tüketmemesi gerektiğini belirten Fraser, bu ürünlerin kadının doğurganlığını olumsuz etkilediğini kaydetti.(436)

-Bozada alkol var mı? Evet var. Peki miktarı nedir? %2-6 arasında değişir. Bekletme zamanı uzadıkça da bu miktar artar. Kefirde söylediklerimiz boza içinde geçerlidir. Çünkü her ikisinde de fermantasyon olayı söz konusudur. Şişelenerek günlerde satıcı raflarında bekletilmesi ise alkolleşme riskini daha da artırır. Tarihi bilgiler bozanın, biranın ilk örneği olduğunu göstermektedir. Alkollü içki olarak kabul ettiğimiz birada alkol oranı, biranın cinsine göre %4-13 arasında değişmektedir. Alkollü içkilerin yasak edildiği IV.Murat döneminde, meyhanelerin yerine yüzlerce bozacı dükkanının açılması üzerine halk arasında yayıldığı söylenen “meyhanecinin şahidi bozacıdır” tekerlemesi manidar değil midir? Ayrıca ne boza, ne kefir ne de kımız Müslümanların milli içkisi değildir. Harama düşmemek için şüpheliden uzak durmak ise Müslümanın en önemli şiarlarından biri olmalıdır. (462)

-Meyveler, yemek öğünlerinden önce yenmelidir. Meyveyi bu şekilde yerseniz, kilo vermede ve diğer yaşam aktiviteleri için gerekli enerjinin önemli bir miktarını karşılamada meyveler büyük bir rol oynamış olur. (475)

-Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) sakıncalıdır. Dondurulmuş yiyecekleri fazla tüketmeyin. Konserve yiyecekleri ise mümkünse hiç yemeyin(ev konserveleri hariç). Daha çok toprak (güveç) cam ya da bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir. Teflon ve alüminyum kesinlikle kullanılmamalıdır. (540-541)

GİMDES, 12.baskı, 2023 basım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CANLI TARİHLER 1.KİTAP – HAZIRLAYAN: SEZGİNCAN YAĞCI

  İSMAİL FENNİ ERTUĞRUL (MAYIS-HAZİRAN 1856- 29 OCAK 1946) - Bay İsmail Fenni Ertuğrul, Prof. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’nun fikri bir vec...