-Halil dost demektir, insanın birkaç dostu olabilir. Fakat içlerinden birisi en sevgilisi olur. İşte o, hem dost hem de sevgili Habib olmuş olur. Peygamberlerin, birbiri üzerine tefadul ve tefevvukları, her birinin kendine mahsus dereceleri vardır. En yüksek olan derece, Allah’ın sevgilisi demek olan Habibullah Muhammed aleyhisselamin mertebe ve derecesidir. Ondan sonra Halilullah olan İbrahim aleyhisselam, sonra Kelimullah Musa aleyhisselam, sonra Neciyyullah Nuh aleyhisselam, sonra Ruhullah İsa aleyhisselam, sonra Safiyullah Âdem aleyhisselamdır. (19)
-Seb-i mesani, Fatiha-i Şerife’dir. Bir def’a Mekke de bir def’a da Medinede nazil olduğu ve yedi ayet olduğu için iki def’a tekrarlanmış yedi ayet yahut her namazın her rek’atında tekrar olunan yedi ayet demek olan seb-i mesani denilmiştir. (20)
-Çünkü: sahih hadislerde karnının yarılması meselesi, ancak Resuli Ekrem Hazretlerinin peygamberliğinden evvel ve küçüklüğü halinde vaki olmuştur ve Şerik, hadisinde peygamber olmasından evvel diye söylemiştir. Hâlbuki isra ve miraç, bi’setten yani peygamberlikle gönderildikten sonra vuku bulduğuna ümmet icma ve ittifak etmiştir. İşte bunların hepsi, Enes’in rivayetinde olan beyanları zaifletir. (39)
-Yine Ebül Hasan Ali bin İsmail Eş’ari ve ashabından bir cemaat, Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesselem, Allah Tealayi besari ile baş göziyle gördü ve peygamberlerden herhangi birisinin verilmiş olduğu her hangi bir mucizenin bir mislini de Nebimiz Muhammed Aleyhisselam verilmiş olmakla beraber peygamberler içinden Nebimiz Aleyhisselam Rabbını görmek fazileti ile tahsis olunmuş ve seçilmiştir, dediler.(47)
-Ve hadiste varid olduğuna göre Allah ile kelamı sebebiyle Musanın mekanı yedinci kat göke yükseltilmiştir. (59.dipnot / Musanın yedinci ve İbrahimin altıncı kat gökte olması rivayeti Buhariye aiddir. Halbuki hakim diyor ki Musanın altıncı katta, İbrahimin yedinci katta olduğuna dair olan hadisler tevatür derecesini bulmuştur.) (58)
-69.dipnot / İbrahim aleyhisselam zevcesi Hacer ile oğlu İsmaili Mekkeye getirip orada bıraktığı vakit ey Rabbim ben zürriyetimi bu ziraatsiz vadide iskan ettim. Ey Rabbim onların içinde onlara senin ayetini okuyacak ve onlara ilmü irfan öğretecek kendilerinden bir peygamber gönder diye düa etmişti. Şüphesizdir ki İbrahimin düası kabul buyurularak İsmailin zürriyetinden başka hiçbir peygamber gelmemiş ve yalınız Muhammed Aleyhisselam gelmiştir. (66)
-Bu takdir ve beyan üzre yayınlanmış ve ümmet tarafından kabul olunmuş sahih eserlerin ve haberlerin delaletleri ile hullet şeref ve meziyyetleri de mehabbet hususiyyeti de Nebimiz Muhammed sallalahu aleyhi vessellem hazretlerine hasıl ve sabit olmuştur, ve bu babta Allah Tealanın Habibim sen, -eğer sizler Allahı sever oldunuzsa bana tabi olunuz- deyiver mealindeki (kul in küntüm tühibbunellahe fettebiuni yühbibkümüllahu) ayeti kafidir. (82.dipnot / Çünkü Allah Teala sizi sevmedikçe sizin Allah Tealayı sevmeniz imkan haricindedir. Allahın habibi ve mehabbetin kutbu ve medarı, ben olduğum cihetle o, mehabbetten bir hisse almak ve Allahın sevgisini kazanmak için mutlak surette bana tabi olmanız lazımdır. Bana tabi olmadıkça Allah Teala sizi sevmez, Allah Teala sizi sevmedikçe sizler katiyyen Allahı sevemezsiniz. Zira Allah Teala hazretleri ayeti kerimede mehabbet davasının sahib olması için Hazreti Nebiye tabi olmayı şart kılmış ve kendi mehabbetini Resuli Ekreme tabi olmaya tertib ettirmiştir. İşte bütün peygamberlerin bile hazretin ümmetinden olmayı temenni etmeleri, işbu mahbubiyyet ve sa’dati sofiyyenin kemal ehlinin aradıkları meczubiyuyet mertebesini tahsil etmek içindir. Bu sebeple Rahmanın cezbelerinden bir cezbe ins ile cinnin bütün ibadetlerine müvazi-beraber gelir, denilmiştir.(Aliyyülkari)) (76-77)
-Rabbi Teala hazretleri, Habibini ümmetine rahmet ve alemlere de rahmet olmak üzre gönderdi. (107.dipnot / Onun hürmetine dünyada kahrü istisal ile büsbütün mahvolmaktan kurtarılmaları itibarile Fahri alem sallalahu aleyhi vesellem hazretleri kafirlere de rahmet olmuştur) ve alemlerden icabet eden ümmetinin günahlarının affını, icabet etmeyenlerinin de imana Tevfik ve hidayet olunmalarını isteyici olarak gönderdi. Ve ümmetini de rahmet olunmuş bir ümmet kılarak merhametle vasf eyledi. (107)
-124.dipnot / Hakkın meşhur olan iki manasından birisi, mevcud vücud ve sübutu tahakkuk etmiş demek, ikincisi işi ve doğruluğu tahakkuk etmiş, batılın zıddı demektir. (117-118)
-Yine Allah Tealanın isimlerinden birisi de (Fettah) ismidir. Fettahın manası, kulları arasında hükmedici (132.dipnot / Hüküm, iki kısım arasında kapalı ve kilidli kalmış bir şeyi açmak dfemektir. Hak Teala hazretleri, aşikar kitab olan Kur’anı indirmekle hak ile batıl arasını açmış, hakkı beyan ve izah, batılı da mahvü ibtal eylemiştir.) yahod dünyevi ve uhrevi envai nimetlerle kullarına rızık kapılarını ve tevbelerini kabul ve mağfiret ile rahmet kapılarını ve müşkil olan işlerini açıcı, yahod hakkın marifetiyle müminlerin kalplerini zahir ve batın gözlerini açıcı demektir. (122)
Ahmet Sait Basımevi, 1950 basım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder