16 Mayıs 2025

AHMED AMİŞ EFENDİ - HÜSEYİN SALAHİ ÇİLOĞLU

-4.dipnot: Hazreti Ahmed Amiş Efendi Melami olan kişiler içinde müstesna olarak salikleriyle yalnız sohbet ve nazar ile teslik eder ve meratib telkin etmezlerdi. (15)

-Ahmed Amiş’in pek çok meşhur müridi vardır: Mutasavvıflar İsmail Hakkı Bursevi ve Abdülaziz Mecdi Tolun, Hüseyin Avni Konukman, âlim Hasan Basri Çantay, felsefe ve tasavvuf üstadı İsmail Fenni Ertuğrul, Süheyl Ünver’in babası postacı Mustafa Enver Bey, merhum Hattat Hasan Rıza Efendi bunların arasındadır. Amiş’in torunundan damadı ise Mehmed Akif’in yakın dostu olan Babanzade Ahmed Naim Efendi’dir. Ahmed Amiş Efendi 9 Mayıs 1920 tarihinde 126(?) yaşında iken İstanbul’da Hakk’a yürüdü. (15)

-Bir gün Efendi Hazretleri önde biz de bir iki ihvanla arkasından yürüyorduk. İçimden “bana bir kudret ihsan et de Abdülhamid’in tacını tahtını yıkayım” dedim. Efendi Hazretleri hemen dönerek, “Hasan zulüm neye derler bilir misin?” buyurdular. İlaveten “Zalim bir padişaha karşı silaha sarılmak da zulümdür” buyurdular. (19)

-Adab-ı Muhammediyyedendir; Bir yere girdiğiniz zaman namaz kılıyorlarsa cemaatle namazı kılmış da olsanız oraya girip namaz kılınız. (20)

-Süt içerken ağzınızda iyice dolaştırın, lüab (tükürük) ile karışsın. (hazmı kolay olsun diye)(21)

-Kelami nefsi her lisandan sadır olur, fakat lisanı Araba bürünmüştür. (23)

-Analar Allah’ın Rahim sıfatına, babalar da Rezzak sıfatına mazhar olurlar. (11.dipnot – Rızık vermek külfeti olduğundan babanın buğzuna düşen hiç iflah olmaz)(24)

-Bereket yahut diğer birine borcunuz olursa aylığınızı alın borcunuzu ödeyiniz. Çünkü bu para ile bir iki el devreden ve kar eder. Eğer parayı vermezseniz haramdır.(25)

-Güvercinler ile örümcekler Allah’ın rahmet askerleridir, birçok evliyaya hizmet etmişlerdir.(45)

-Yanınızda biri Kur’an’ı yanlış okursa tahsis etmeyiniz. Biz bunu böyle biliyorduk deyiniz. (49)

-İnsan gönlü sırr-ı mübhemdir. İnsanla oynamaya gelmez.(54)

-Hilafet, ya sahihun neseb-i bi’l istihkak (hakiki nesebe/soya göre kazanmak suretiyle) ya biat-ı amme ve tamme(Kamunun tamamının bağlılık ve itimadını bildirmesi) ya da kahr-ı galebe (zor kullanarak üstün gelme) ile istihlaf olunur. Yavuz Selim Han’da bu üçü de tahakkuk etmiştir.(57)

-Ahmed Amiş Efendi, “Beni bu türbenin türbedarı zannederler oysaki biz bütün bu âlemin türbedarıyız” buyurdu. (61)

-Bundan böyle tasavvuf kitaplarını okumak yasak. Kuran okuyun, hadis okuyun, mesnevi okuyun. (Niyazi-i Mısri Divanı içinde aynı beyanı vardır) Başka kitaplarla uğraşmayın. Tasavvuf kitaplarını yazanların çoğu yoldayken yazdılar. Neş’e ve mertebe bakımından birbirini tutmaz sözler olur, şaşırtır sizi. Ama Mevlana gitti, dönüp geldi. Mesnevi’sini sonra yazdı. (62)

-Kabire toprak atılırken Sure-i Rahmanı okuyunuz. (64)

-Fatih, İstanbul’un Medine’sidir.(67)

-Biz nübüvvetin velayetinin sırrının neş’esine memuruz. Şimdi bu neş’e yalnız Halvetilerde bir parça da Kadirilerde kaldı. (68)

-Dağı dağ, taşı taş gördükçe bir şeyhe muhtaçsın. (68)

-İnsan yolunda yuvarlanmalı, yuvarlandıkça toparlanır. (82)

-Ahmed Amiş Efendi tarikat ehli için buyurdu ki “Yedi göbek yukarıdan yedi göbek aşağıdan kabul edilmiş” bahtiyar kullardır. Derece derece bu kişilerden kimi bilir, kimi bulur, kimi olur. En az nasibden olanı bile, bu yüce zevatın nazarlarına mazhar oldukları için akıbetleri inşallah hayra çevrilir” (88)

-Rüzgâr uğultusu, kapı gıcırtısı, sinek vızıltısı hep Hakk’tır; kâmil bunlardan Hakk’ı işitir ve görür.(96)

-Kıyamet içlerin dış, dışların iç olacağı gündür. (133)

Seçil ofset, 2014 basım, 15.baskı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...