-“Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellemin ebeveyni hakkında, istiğfar için istizan buyurduklarında, bundan men buyurulmaları ne hikmete mebni idi?” diye sorulursa, cevaben deriz ki: Bunların ol vakit ümmetlik şerefiyle şerefyab olmalarına henüz irade-i sübhaniye şeref-taalluk etmediğinden maslahat istiğfarın tehirinde idi. İmam-ı Azam Ebu Hanife radıyallahu anhın elimizde mevcut matbu ve mütercem (Fıkh-ı Ekber) nüshalarında, ebeveyn-i üeygamberi sallallahu aleyhi vesellemin küfr üzerinde gittikleri görülmekte ise de, bu cümleler, bu ibareler dördüncü asrı hicri de şâr-ı azim imamı tenkis ve nazardan ıskat emeliyle Bağdat’ta bazı münafık ve zındıklar tarafındna li-hasedin vel’-garaz uydurulmuş ve des ve ilhak olunmuştur. Bu güftegû , bu ateş-i fitne ve fesat ol vakitte oluvermişti. Ebu Hanife’nin el yazısı ile olan nüsha-i asliyesi üzerinde ulemadan mürekkeb bir heyetin yaptığı tetkikat neticesinde bu misil cümleler görülemedi ve bunların desa yisr-i hüssad ve füssak ve levahik-i zenadika ve melahide olduğu tebeyyün etti cve bu vakıa alem-i İslamiyete arz olundu. Bütün Fıkh-ı Ekber nüshaları tetkik ve tahsis edildi ve hakikatin, serifü’l-beyan arz olunduğu veçhile olduğu ikan ve izan edildi. Bugün elimizdeki Fıkhı Ekber tercümeleri tetkik ve tahsisten evvel etrafa yayılan nüshalardan tercüme edilmişlerdir. (17-18)
-Ulema-i Nahviyyeden İbn Hibban: “ Ebeveyn-i Peygamberi sallallahu aleyhi vessellemin küfürden beri oldukları fikri, Şiilerin itikadıdır” demesi muteber ve makbul olmayıp ihticaca salih değildir. Zira İbn-i Hibban her ne kadar ilim-i nahivde mütehassıs ve derece-i kemalde ise de ilm-i usul-ü dinde sözleri muteber değildir. (21)
-Ehadis-i Şerife, Kur’an-ı Kerim’i müfessir; Kur’an-ı Kerim dfe ehadis-i Nebeviyeyi musaddıkdır. (32)
Büyükdoğu yayınları, 2015 basım, 1.baskı, Yayına Hazırlayan: Suat Ak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder