02 Mayıs 2025

ESKİŞEHİRLİ MELAMİ ALİ RIZA DOKSANYEDİ ESERLERİ VE ŞİİRLERİ – MEHMET DEMİRCİ

-Ali Rıza Doksanyedi 1298/1882 Makedonya-Köprülü’de doğdu. Köprülü (Veles) Makedonya Cumhuriyeti’nde Vardar nehrinin vadisinde kurulmuş tarihi bir şehirdir. 1395’te Osmanlıların eline geçti. 1912’de Sırp ordusu Köprülü’ye girdi. (9) Balkan faciası başlayınca Ali Rıza Efendi otuz yaşlarında iken geniş ailesiyle birlikte 1912’lerde Türkiye’ye göç etti. Önce İstanbul’a daha sonra Eskişehir’e geldiler. İki sene kadar Ankara’da kalan Ali Rıza Efendi, zaferden sonra Eskişehir’e döndü. İleriki yıllarda kızını gene Köprülülü bir subayla evlendirdi. Bu zat Manastır Askeri Lisesinde okumuş, Çanakkale Savaşında bulunmuş, İstiklal Madalyası sahibi biriydi. İki çocuğu oldu. Ahmed Gündüz Ökçün ve Ülkü Hanım. Bir rahatsızlığı sebebiyle olduğu ameliyat sonunda 1942’de vefat etti. Böylece Ali Rıza Doksanyedi iki kızı ve iki torununu yanına aldı, onlara hem dedelik hem babalık yaptı. (11)

-İşte Ali Rıza Doksanyedi’nin el aldığı Arabacı İsmailağa, Muhammed Nuru’l Arabi yolunun mensuplarındandır. (18) arabacı İsmail Ağa’nın 72 yaşlarında vefat ettiği söylenir. Mayıs 1938’de beka âlemine göçtüğüne göre, 1866 senesinde Ankara’nın ilçesi Ayaş’ta, Ayaş’ın da Karakaya bölgesinde “Ali gülüler”(?) ailesinde dünyaya gelmiş olması gerekir. Çocuk yaşta Ayaş’tan ayrılarak Ankara’da arabacılık yapmaya başladı. Muhammed Nuru’i-Arabi Hazretlerinin halifelerinden, çok kısa bir süre Ankara’da bulunan Hacı Vehbi Efendi’yi tanıdı, onun irşat halkasına dâhil oldu. (19) Kabri Solfasol(zülfazl) köyüne (ki şimdi mahalle demek gerekir) yaklaşırken sol tarafta yer alan mezarlıklardadır. (19) Ali Rıza Doksanyedi bu zata intisap etmiş ve Melamet yolunun değerli bir mensubu olmuştur. (20)

-Ali Rıza Doksanyedi’nin basılmış üç eseri vardır:

1) Açıklamalı Şifa-i Şerif tercümesi (4 cilt)

2)Te’vilat-ı Kaşaniyye Tercümesi (3 cilt)

3)Ehl-i Beyt üzerine hadisler (16 sayfa)(21)

-Muhammed Vehbi Güloğlu, 1922 senesinin Aralık ayının bir günü Arabacı İsmail Ağa ve eşi Hacı Bayram Camii kayyımı Seyyid Ali Dede’nin kızı Fatma Hanım’ın ikinci evlatları olarak Ankara’da dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Ankara’da okudu. 1947’de Arabacı İsmail Efendi’nin müritlerinden Nuh Naci Erdem’in kızı Nezihe Hanım ile evlendi. 1949’da İstanbul’a Kuleli Askeri Lisesine fizik öğretmeni olarak tayin edildi. (33) Vehbi Bey’in babasından aldığı bir manevi feyiz ve tasavvufi neşvesi vardı. Yüksek tahsildeyken Halveti/Şabani Maraşlı Ahmet Tahir Efendi ile tanışmıştı, ondan el alarak hayatını yeni baştan tanzim etti.(34) Vehbi Güloğlu 1973’ten sonra mühendislik faaliyetlerini bıraktı. Ahmet Tahir Efendi Hazretlerinin ihvanından dostları ile sohbetler eder, Melami Mahmut Dipşar Efendi’nin Hasanpaşa’daki iş yerinin bir katında kurulan sohbet mekânında Pazartesi günleri bir araya gelirlerdi. Başta Baha Doğramacı, Mahmut Dipşar olmak üzere birçok farklı tarikten meşayıhın, ehl-i irfanın ve muhibbanın ve o zamanın gençleri Mahmut Erol Kılıç’la Nihat Azamat’ın da katıldığı bu toplantılara giderdi. (25.dipnot / M.Erol Kılıç, her pazartesi yapılan bu sohbetlere 2008’deki İran görevine gidinceye kadar 15 seneyi aşkın bir süre devam ettiğini, buranın son Osmanlı bakiyesi arifler meclisi olduğunu, burada Ahmed Avni Bey’in Füsus Şerhi’nin ve Tevilat-ı Kaşaniyye’nin ikişer defa olmak üzere ayrıca Tedbirat-ı İlahiyye’nin hatmedildiğini, Baha Bey’in okuyup açıklamalarda bulunduğunu, bu açıklamalara Vehbi Bey’in yeri geldiğinde katkıda bulunduğunu, kendisinin boş konuşmayan kâmil bir insan olduğunu, meclise 15 civarında kişinin katıldığını ifade etmiştir)(35-36)

- Ayıca aralarında Baha Doğramacı(1920-2014) ve eşi Melike Hanım, baldızı Mualla Hanım, Ahmet Amiş Efendi’nin torun çocuğu Nezihe Hanım ve eşeleri Prof.Ziya Baban, Abdülaziz Mecdi Efendi’nin

kızı Selma Tolun Hanım, Orman Fakültesi hocası Prof. Tahsin Tokmanoğlu ve eşi Ayfer Hanım ve Ayfer Hanım’ın kardeşi Ayhan Irgı, öğretmen Necla Akman Hanım, eski hekimlerden Nimet Alpergin Hanım bir dost grubu olarak zaman zaman bir araya gelirlerdi.(36) Vehbi Bey’in vasiyeti üzerine cenaze namazını Mahmut Erol Kılıç kıldırdı. (Ki Mahmut Bey ilk kıldırdığım cenaze namazı diyor) Kabri Sahra-i Cedit mezarlığındadır. Aynı şekilde vasiyeti gereği kendisi için “Sohbet Şeyhim” dediği Baha Doğramacı’nın cenaze namazını da Mahmut Erol Bey kıldırmıştır. (37)

-Ali Rıza Doksanyedi, Açıklamalı Şifa-i Şerif Tercümesinde, eserin birinci bölümünün yaklaşık yarısını her biri 150-170 sayfadan oluşan 4 kitap halinde yayımlamıştır. Önsözünden anlaşıldığına göre kardeşi Şifa-i Şerif sohbetleri yapmakta olup bunların notlarını geliştirerek kitaplaştırmak istemiştir. Tercümenin önsözünde el-Şifa’yı on kitapta tamamlayacağını söyleyen Ali Rıza Efendi’nin çalışmasını bitiremediği anlaşılmaktadır. İlk cildi elle tek tek dizilerek ve kötü bir baskıyla Eskişehir’de çıkar. (Ses ışık matbaası, 1946) Eserin sonraki ciltleri, birer sene arayla 1948, 1949, 1950 senelerinde İstanbul’da Ahmet Sait Matbaasında basılmıştır. (44)

H yayınları, 2021 basım, 1.baskı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...