09 Mayıs 2025

GÜL GİBİ ZABITA DURURKEN KIZINI ÇÖPÇÜYE VEREN ADAM – ERHAN TUNCER

-Cebrail Bey ve Efruze Hanım’ın çocuğu olarak 23 Ocak 1929’da Elazığ’da dünyaya gelir İhsan Yüce. Nüfusa geç kaydolduğu için kimliğinde doğum tarihi 5 Nisan 1929 olarak yazmaktadır. Aile büyükleri Dağıstan’dan göçmüş Elazığ’a yerleşmişlerdir. (17)

-İhsan Yüce, Oraloğlu Tiyatrosu’nda ilk kez profesyonel olur ve oynadığı tüm oyunlarda izleyicinin dikkatini çeker. (30)

-İhsan Yüce, İstanbul’da tanışıp samimiyet kurduğu yakın arkadaşı ve meslektaşı Hayri Caner’in ilk yönetmenlik denemesi olan “Vur Gözünün Üstüne” adlı filmde çalışır ilk kez. Hem Hayri Caner’e yönetmen yardımcılığı yapar, hem de ilk kez bir filmde oynamak üzere kamera karşısına geçer, lakin film tamamlanamaz. 1964 yılının ilk yarısında çekimlerine başlanan film alacaklıların Hayri Caner’in peşine düşmesinden dolayı sinema tarihinin derinliklerinde kaybolur. (34)

-İhsan Yüce’nin 1966 yılına kadar oynadığı filmler için de Senede Bir Gün ve Bir Millet Uyanıyor filmlerinin ayrı bir önemi vardır. Yüce, bu filmler sayesinde Ertem Eğilmez’le tanışır ve Bir Millet Uyanıyor’un bazı sahnelerini Ertem Eğilmez’in gözetiminde Sadık Şendil’le beraber yazar. Sinemada yazarak da var olmanın kapısını bu tecrübeyle aralar. 1965 yılında gerçekleşen bu tanışma, Eğilmez’in bol yıldızlı filmlere ev sahipliği yapan Arzu Film döneminde de İhsan Yüce’yle çalışmasının yolunu açar. (40)

-Direklerarası Kabare Tiyatrosunun sanatçılarından biridir Zerrin Acuner. Çatal Matal oyunu adlı oyunla birlikte sahneye çıktıkları İhsan Yüce ile 16 Mayıs 1970 günü ani bir kararla evlenirler. (62)

-Hayat Cehennemi – Hiç filminin Yüce için büyük önemi vardır. Bu filmle ilk kez tamamı kendine ait bir senaryo yazmış. İlk kez bir filmde başrolde oynamış, ilk kez yönetmenlik ve yapımcılık yapmıştır. Bu filmin bir diğer önemi de Aytaç Arman’ın ilk oyunculuk yaptığı film olmasıdır. (74)

-“Mesela kimse bilmez Kemal Sunal, kendisine teklif edilen senaryoyu İhsan Yüce’ye okutmadan kabul etmezdi. Kemal Abinin filmlerinin çoğunun senaryosu İhsan Baba’nın elinden geçmiştir.” Mazlum Çimen (81)

-Kızları Aslı’yı aile büyüklerine bırakırlar ve Kızlar adlı komedi oyunuyla yola çıkarlar. Oyunda Lale Oraloğlu, Alev Oraloğlu, Baki Tamer, İhsan Yüce, Zerrin Yüce, Güray Kip, Apdullah Eden ve Sema Alparslan yer alır. Oyun, yurtdışındaki vatandaşlarımız için (Almanya’daki Türk İşçilerine) devlet himayesinde Cumhuriyetin ellinci yılını kutlama programı çerçevesinde gerçekleştirilir. Bu oyun, İhsan Yüce’nin sahneye çıktığı son oyundur. Adalet Partili İsmail Hakkı Tekinel’in devlet hazinesinden bir milyon lira vererek finanse ettiği oyun, dönemin özel tiyatrolarının tepkisini çeker. (99)

-Kayıtlarda toplam 65 film senaryosu yazdığı belirtilse de, Yüce’nin yüzden fazla film yazığını, bunların bir bölümünün tam senaryo, büyük bir kısmının da tretman ya da film öyküsü olduğunu önemle belirtmeliyim. (105)

-Arzu Film’in kamerasını Anadolu’ya çevirdiği ilk film olma özelliğini taşıyan Salako, feodalitenin, sahte avanak bir eşkıya tarafından dahi yıkılabilecek derecede tabansız bir yapı olduğunun en çarpıcı örneklerinden biridir. (112)

-Yüce, 1976 yılında düzenlenen 13.Antalya Film Festivalinde “İşte Hayat ve Mağlup Edilemeyenler” filmlerindeki performansları ile “En iyi yardımcı erkek oyuncu” ödülünü alır. Bu ödül, Yüce’nin aktörlük gücünün ilk önemli kanıtıdır. (125)

-İhsan Yüce’nin keskin zekasını ve kara mizah anlayışının en iyi gösterdiği senaryo Kibar Feyzo’dur kuşkusuz. 1978 yılında Osman Şahin’in Kırmızı Yel kitabındaki “Fareler” öyküsünden yola çıkılarak hazırlanan senaryo oldukça zengin bir oyuncu kadrosuyla çekilmiş Arzu Filmin en politik filmidir. (143)

-1978 yılı İhsan Yüce’ye sinema adına müthiş kazanımlar getirirken, aile yaşantısında bir takım kayıplar yaşamasına sebep olur. Yüce, 1970 yılında evlendiği eşi Zerrin Yüce’den 1978 yılında ayrılır. Yüce’nin yoğun çalışma temposu ve buna rağmen hala maddi olarak düze çıkamamaları ilişkisini yıpratır. Onca senaryoya ve filme rağmen hala düzenli bir gelir gelmemekte, söz verilen ödemeler yapılamamaktadır. Zerrin Hanım bu süreci yönetebilmek adına ticarete atılır. Birçok işte kısa süreli istikrar sağlasa da işler dilediği gibi gitmez. Birbirlerine duydukları sevgi ve saygıyı kaybetmemek adına ortak bir kararla ayrılırlar. Bu ayrılık sadece kâğıt üzerinde kalacak Zerrin Hanım sosyal yaşantılarında son ana kadar Yüce’yi yalnız bırakmayacaktır. (153)

-Erkek Güzeli Sefl Bilo’nun setinden ayrılarak gittiği Derya Gülü filmiyle yazıp yönettiği, fakat seyirciye ulaşamayan Hayat Cehennemi Hiç filminden sonra ilk kez başrol oynar. İhsan Yüce, Necati Cumalı’nın aynı adlı tiyatro oyunu Suphi Tekiner tarafından senaryolaştırılır ve film Süreyya Duru yönetir. Yerli sinemamızda neredeyse tek mekânda geçen nadir filmlerden biri olan Derya Gülü, Yüce’nin tüm oyunculuk rengini detaylarıyla görebileceğimiz oldukça özel bir filmdir. (165)

-1981 yılı ise İhsan Yüce için oldukça sürprizli yıl olur. 1979 yılında oynadığı Derya Gülü filmi ile iki yıl aradan sonra on sekizincisi düzenlenen Antalya Film Şenliği’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü alır. Türlü maddi sıkıntılardan ve yaşam şartlarından ötürü çoktan unuttuğu bu güzide filmin ona hediyesi, 36 yıllık oyunculuk serüveninde kazandığı ilk ve tek başrol oyuncu ödülü olur. (208)

-“Babamın pek bilinmeyen bir tarafı vardı: Bir tasavvuf bilgesi gibiydi babam. Ama o tarafını hep saklardı. Çoğu kişiye de ben ateistim derdi. Büyük ihtimalle o tartışmalara girmemek için öyle derdi. Ailesi alevi değildi yahut saklamıştı, bunu pek bilmiyorum. Yani ailenin geçmişinde Aleviliğe dair bir bilgi yok, ama meşrep olarak Bektaşiydi babam. Bunu da kendi ağzından duymadık hiçbir zaman. Yaptıkları, merakları, araştırırken ilgi duyduğu konuları hesap ederek söylüyorum bunu. Tartışmalarda, konuşmalarda, cevaplarında o meşrepten olduğunu anlıyordum. Ama dediğim gibi ailede bunu hiç gözlemlemedim. Babaannem namaz kılan biriydi. Babam da hiçbir bayram namazını kaçırmazdı.” Aslı Yüce (275)

Nemesis Kitap, 2020 basım, 1.baskı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...