-Burada (Al-i İmran, 103) Allah’ın ipi Hablullah’tan maksat, Kur’an’dır. Hz.Ali ve Ebu Said el-Hudri, Peygamber(sav)den bu şekilde rivayet etmişlerdir. Mücahid ve Katade’den de bu şekilde bir rivayet vardır. (Ahkamu’l-Kur’an, İbn Arabi, cilt:1, sf:291) İbn-i Me’sud’dan ise ayet-i kerimedeki Hablullah’tan maksadın “cemaat” olduğu rivayet olunmuştur. İmam Kurtubi ise şöyle der: “Hablullah kelimesinden kastedilen manalar birbirine çok yakın ve iç içedir. Allah Teala bu ayette bir arada olmayı /ülfeti emretmiş ve ayrılıp parçalanmayı yasaklamıştır. Ayrılık helak, cemaat ise kurtuluştur. Allah, Abdullah ibn Mübarek’e rahmet etsin o şöyle demiş: “Kesinlikle, cemaat Allah’ın ipidir. Ona yapışın” (Tefsiru’l Kurtubi, cilt:1, sf:159) Cessas ise: “Ayet-i Kerime, bir ve beraber olmayı emredip, ayrılıp parçalanmayı ise yasaklar” demiştir. (Ahkamu’l Kur’an – Cessas, cilt:2 sf:314) (10)
-Selef ve halef; İslam devletinin var olduğu ortamda yeterli bir grubun iyiliği emredip, kötülükten alıkoyma vazifesini yerine getirmesinin farziyyetinde icma etmiştir. Dolayısıyla bu görev böylesi bir grup tarafından yerine getirilmediği takdirde ümmetin hepsi günahkâr olur. Yukarıda ifade edilen hüküm, Müslüman bir toplumun var olduğu ve İslami hükümlerin toplum tarafından uygulandığı dönemler için geçerlidir. Böylesi bir toplumun olmadığı ve İslami hükümlerin uygulanmadığı dönemlerde ise iyiliği emredip, kötülükten alıkoyma, her Müslüman erkek ve kadına farz-ı ayn olur. (15)
-İmanın en alt derecesi kötülükleri ve haramları kalple reddetmektir. Eğer ümmet bu noktada aynı şuurla hareket etse fesat olmaz, mütekebbir ve zalimler o toplumda boy gösteremez. İşte bugün sivil itaatsizlik denilen şey budur. (20)
-Münkeri elle giderme imkânı varken sadece dili kullanma, sözle giderme imkânı varken de sadece kalple buğz ederek geçiştirmek caiz değildir. (38)
-Hz.Ali 8ra) şöyle demiştir: “Allah Teala cahillerden öğrenme sözü almadan önce alimlerden öğretme sözü almıştır” (Ahkamu’l-Kur’an – Cessas, cilt:1, sf: 124)(42)
-Bir “davetçi” için şu üç dayanak kaçınılmazdır: İlim, rifk (kibarlık), sabır. (49) Davetçi için bu üç şey kaçınılmazdır: Emri bi’l ma’ruf nehy-i an’il münkerden önce ilim. Emri bi’l ma’ruf nehy-i an’il münker esnasında rıfk. Emri bi’l ma’ruf nehy-i an’il münkerden sonra ise sabır. (55)
Misyon yayınları, 2007 basım, İstanbul, Çeviren: Ali Rıza Akgün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder