KENDİLERİNİ İBADETE ADAYAN SUFİ KADINLAR - EBU ABDURRAHMAN SÜLEMİ

*Ebu Abdurrahman es-Sulemi en-Neysaburi 325/936 yılının Cemaziyelahir ayının 10.gününde -çarşamba- doğmuştur. Babası zahid, vera sahibi, devamlı mücahede eden ve muamelat ilmiyle ilgilenen bir şeyhtir. Annesi, büyük şeyh Ebu Amr b.Nuceyd'in kızıdır. Ebu Abdurrahman, erken bir dönemde şeyhlerinin yanında kitabet ve semaa başladı. Onun 333'te yani doğumundan 8 sene sonra kendi yazısıyla Ebu Bekr es-Sıbği'den yazdığı zikredilmiştir. Sonra azmini hadis ve tasavvufa yöneltti. Neysabur'da döneminin şeyhleriyle karşılaşmış, sonra ilim talebiyle Irak, Rey, Hamedan, Merv ve Hicaz'a seyahat etmiştir. Daha sonra 350 dolaylarında kitap yazmaya başlamıştır. Pek çok kişi Ebu Abdurrahman'dan ilim almıştır ve ona rivayet etmiştir. Bunların başında şunlar gelmektedir: Hafız Ebu Bekr Beyhaki, Ahmed b. El-Hüseyin, Ebu Muhammed el-Cüveyni, İmam'ul-Harameyn el-Cüveyni'nin babası Abdullah b. Yusuf, Ebu'l Kasım el-Kuşeyri, Abdulkerim b. Hevazin, Ebu Abdurrahman412/1021'de Şaban ayında pazar günü Neysabur'da vefat etmiştir.

-Mümine binti Behlül'ün şöyle dediği anlatılmıştır: "Dünya ve ahiret ancak Allah ile veya Allah'ın sanatının ve kudretinin eserlerine bakmakla güzel olur. Yakın (kurb) olmaktan engellenen, eserden hoşlanır. Kendisinde Allah'ın zikredilmediği bir an ne kadar boştur." Mümine'ye "bu halleri nereden edindin?" diye soruldu. O da: "Rasulullah'ın sünneti üzere Allah'ın emrine uymaktan, Müslümanların hukukuna saygı göstermekten ve salih kişilere hizmet etmekten" diye cevap verdi.

-Saide binti Zeyd (Hammad b. Zeyd'in kız kardeşiydi), Basralı arife kadınlardandır. Rabia'ya benzetilirdi, içtihadı çok tefekkürü devamlıydı. Onun şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Kim, üzerindeki Allah'ın nimetlerinin çokluğuyla beraber, şükrü edadaki yetersizliğine rağmen O'nun nimetlerini üzerinde iyice düşünürse, istemekten utanır."

-"Nefsi bolluk içerisinde yaşatırsan efendidir. Zahmet çektirirsen köledir." Ümmü Talk

-"Birisi birisine 'ey ahmak' dememiş ki, buna karşılık bununla beni kastettiğini zannederek buyur dememiş olmayayım. Düşmanını dost, dostunu düşman edinenden ahmaklığı daha açık olan biri yoktur. Nefis ve şeytan düşmandırlar. Biz ikisini dost ediniriz ve onlara boyun eğeriz. Kitap ve Sünnet, kurtuluş ve özgürlük yerimizdir. Biz ise onlardan yüz çevirmişiz." Fatma binti Ahmed el-Hicafiyye

-"Kim kulları küçümserse, bu onun efendisini az tanımasından kaynaklanmaktadır. Sanatkarı seven sanatını yüceltir." Aişe binti Ebi Osman Said b. İsmail el-Hiri en-Nisayburi

-"Kul helali isteme arzusundan gördüğü fayda gibi bir faydayı fiillerinden göremez." Fatıma Ümmü'l-Yemen

-"İlk tekbire ve cemaate yetişmek için çaba göstermeyen kişi, namaza isteği en az olandır." Aişetu'l-Merveziyye

-İbrahim el-Havvas (zahid olup ariflerin büyüklerindendir. 291'de Rey Camisinde vefat etmiştir.)'ın anneden kız kardeşi Meymune, Hamid el-Esved'in nikahı altındaydı. Ebu Bekr er-Razi'yi şöyle derken işittim: "Cafer el-Huldi'yi şöyle derken işittim: İbrahim el-Havas'ı şöyle derken dinledim: Hamid el-Esved'in hanımı olan kız kardeşim bana şöyle dedi: "Eşim Hamid'i mescide girip tahiyyatul mescid namazını kılmadan oturduğunu gördükten sonra ondan çekinmedim."

-"İlim halkın hayatıdır. Ahiret ise onun bineği, akıl zineti, marifet de nuru ve basiretidir." Ümmü Ahmed binti Aişe binti Ebi Osman

-"Susmaya katlanmak yalana özür uydurmaktan daha kolaydır." Kureyşiyyetu'n-Neseviyye

-"İkrarın sıhhati, cehaletten hali olmasıdır. Marifetin sıhhati, teşbihten uzak olmasıdır. Amelin sıhhati ise şirkten arınmış olmasıdır." Sureyretu'ş-Şarkiyye

İlk Harf Yayınevi, 2012 basım.