-Sünnetin hükümlerini inceleyip, Kur’an-ı Azimüşşan’ın hükümleriyle karşılaştırdığımız zaman şunları görürüz:
1)Sünnet, Kur’an’daki hükümleri tekrar etmiş.
2)Sünnet, Kur’an’ın açıklanmaya muhtaç nasslarını açıklayıcı hükümler getirmiş.
3)Sünnet, Kur’an’ın umumi olan hükmünü tahsis etmiş.
4)Sünnet, Kur’an’ın mutlak ifadesini tekyid etmiş. (Sınırını kayıtlamış)
5)Sünnet, Kur’an’da olmayan hükümler koymuş.
-Hadis ilmi, “metin, ravi, sened” üzerinde cereyan eder:
1)Metin: Sünnetin kendisidir ki: kavli, fiili, takriri kısımları ihtiva eder. Sünnetin metnine ‘hadis, haber, eser’de denir. Hadis ilminde asıl maksad ve gaye şer’i ilimlerin temeli olmak bakımından metindir.
2)Ravi: Sünnetin metnini bilen ve başkalarına duyuran kimselerdir ki; “Müslüman, akıllı, erginlik çağına gelmiş, doğru ve olgun, hafızası yerinde ve ezberci” olmaları şarttır.
3)Sened: Sünnetin ravi zincirine verilen isimdir ki ‘dayanak’ demektir. Senede ‘silsile, anane, tarik’ de denir. Ravi ve sened bakımından sünnetin çeşitleri vardır.
*Ravilerin azlığı veya çokluğu bakımından 3 türlüdür: Mütevatir, Meşhur, Ahad
1)Mütevatir: Resül-ü Ekrem’den itibaren; ashab, tabiin, tabe-i tabiin devirlerinde yalan üzerinde ittifakları aklen imkânsız bulunacak derecede bir çok kişiler tarafından rivayet olunan sünnettir. Sayıca pek azdır.
2)Meşhur: Resül-ü Ekrem’den itibaren ikiden fazla olarak tevatüre varmaksızın birkaç kişi tarafından rivayet olunan sünnettir.
3) Ahad: Resül-ü Ekrem’den bir veya iki kişi tarafından rivayet olunan sünnettir. İkiye ayrılır:
a) Garib: Resül-ü Ekrem’den bir kişinin rivayet ettiği sünnet
b) Aziz: Resül-ü Ekrem’den iki kişinin rivayet ettiği sünnet
Ravi sayısının sonradan çoğalması sünneti gariplikten ve azizlikten kurtarmaz.
*Senedin keyfiyeti bakımından iki türlüdür: Muttasıl, Münkatı.
1)Muttasıl: Senedinin ravilerinden hiçbiri düşmeyen ve Resül-ü Ekrem’e kadar uzanan sünnettir. Buna ‘müsned hadis’ de denir.
2)Munkatı: Senedinin ravilerinde düşmeler ve kesilmeler olan sünnettir ki, “muallak, mürsel, mudal, müdelles” kısımlarına ayrılır.
a) Muallak: Senedin evvelinden yani bize doğru olan kısmından bir ravisi düşen sünnettir.
b) Mürsel: Senedin sonundan yani Resül-ü Ekrem tarafında doğru olan kısmından bir ravisi düşen sünnettir.
c)Mu’dal: Senedinin evvelinden veya sonundan -sıralı olarak- müteaddit ravileri düşen sünnettir.
d)Müdelles: Sünneti rivayet eden ravinin kendisinden evvelki raviyi bırakıp üst taraftaki raviden duymuş gibi rivayet ettiği sünnettir.
*Sünnetin senedsiz rivayeti bakımından çeşitleri üçtür: Merfu, Mevkuf, Maktu
1) Merfu: Senedi -ister muttasıl ister munkatı olsun- söylenmeksizin doğrudan doğruya Peygamberimizden rivayet olunan sünnettir.
2) Mevkuf: Senedi söylenmeksizin Ashab-ı Kiram’dan birine bağlanıp rivayet olunan sünnettir.
3) Maktu: Tabiinden birine isnad olunarak rivayet olunan sünnettir.
*Sünnetin nakl keyfiyeti bakımından çeşitleri üçtür: sahih, hasen, zayıf
1) Sahih: Ravileri pürüzsüz ve senedi muttasıl olan sünnettir.
2) Hasen: Ravilerinde veya senedinde bazı pürüzler olan sünnettir.
3) Zayıf: Ravileri pürüzlü ve senedi munkatı olan sünnettir.
-Sünnetin çeşitlerinden ‘mütevatir, meşhur, sahih, hasen’ kısımlarıyla itikadi meseleler de sabit olabilir. Ameli kısımlarda ‘ahad’ ile amel olunur. Mürsel, merfu, mevkuf, maktu hadislerle de amel eden fakihler çoktur. Zayıf hadisler; ne itikadi ne de ameli meselelerde asla hüccet tutulmaz. Ancak iyiliği ve hayra teşvik mahiyetinde olmak üzere kullanılabilir.
-Hadis kitapları başlıca üç kısımdır:
1)Sıhah: Ekseriyetle sahih hadisleri ihtiva eden eserlerdir.
2)Sünen: Sahih hadislerle beraber hasen, garib ve zayıf kısımlarının da şamil olan kitaplardır.
3)Mesanid: Müsned hadisleri ihtiva eden eserlerdir. İmam Azam, İmam Malik ve İmam Ahmed’in müsnedleri meşhurdur.
-İslam dünyasında Kur’an ve sünnet diyerek icma ve kıyası tard etme, İslamın yaşanan kısmını terk ettirme sadece fikri ve vicdani kısmını gündemde tutma taktiğidir.
-Sünnet, Kur’an-ı Kerim’i mezhep imamları da ashabın sünnet anlayışını ve sünneti açıklamışlardır. Alimlerde mezhep imamlarının sözlerini ve ictihadları nakletmişler, nakletmeye devam edip gelmişlerdir. Böylece mezhepler ortaya çıkmıştır.
-Hristiyanlık 57 defa insan tetkikinden geçmiş ondan sonra 58.reform ile Protestanlık meydana gelmiştir.
Mevsim Yayıncılık, 1997 basım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder