-…gönül sadece tek tek insanlara, bireylere ait değildir, gönül topluluğa da aittir, kültüre de aittir.(15)
-…teorik bilgi, Aristotales’in anladığı anlamda seyrederek bulabileceğimiz, müdahale etmeden, kontrol etmeden, dokunmadan bulabileceğimiz, düşüncemizle bulabileceğimiz bir bilgi.(21)
-Praksis insanlar arasındaki insanların etkileşimindeki eylemleri gösteriyor; daha çok ahlak alanlarının içerisinde insanlar arasındaki ilişkileri anlatan eylemler alanı.(21)
-Birçok insanın “işletmeci ol, mühendis ol, çok para kazandıracak bir mesleğe gir” buyrukları altında belki de aile içindeki yetiştirme ve şartlandırmalarından dolayı, üniversite giriş sınavlarında teorik çalışmalara fizik, matematik, biyoloji gibi alanlara çok fazla bir eğilim gözükmüyor. Dolayısıyla hayatta zengin olmayı düşünemeyen, belki de Einstein’ın dediği gibi “yaşamdan korkan insanlar” akademik hayatın içerisine girip, kafasını sokacağı güvenceli bir ortamda, üniversitenin sağlam fildişi kulesi içerisinde, “dışarının” tehlikelerle, belirsizliklerle dolu tehdidinden uzak bir çıkış arıyorlar kendilerine.(28)
-Benim burada sözünü ettiğim gönül tamamen seküler bir gönüldür. Elbette dini boyutları olabilir, inanan arkadaşlara hiçbir şey demiyorum, ama biz bir defa o dinamik o kültür içerisinde tasavvufi renkler kazanmış gönlü incelemek durumundayız. (36)
22 Mayıs 2006’da TÜBA’da yapılan konuşma
TÜBA 2007, Akademi forum 50
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder