22 Mayıs 2025

TUNUS HATIRALARI – İHSAN SÜREYYA SIRMA

-10 Kasım 1969 günü Tunus’ta Ramazan başladı. İftarın da sahuru da yurdun lokantasında yapıyoruz. İlk günlerde sahur yemeği ağır geldi ama sonraları alıştık. Bakın sahur yemeği nasıl? Şekerli sıcak süt, reçel, tereyağı, Tunus pastası, çok şekerli hurmalı ve yağlı pirinç pilavı. Hepsi de tatlı. Ama alıştık. (19)

-Dün gece yani 26 Kasım 1969 günü Tunus’ta Ramazan’ın 17.si idi. Bu gece kadir gecesi, bu gece Kur’an gecesi. Sahib Tabya camisine Kur’an ve ilahiler dinlemeye gittik. Bu cami Endülüs ve Türk sanatının birleşmesinden doğmuştur. Bunu bana anlatan Tunuslu sonra şöyle devam etti: “Senelerce önce Tunus beylik iken, İstanbul’dan bir çocuk gelir. Yaşı sekiz veya azami dokuz. Bey’in sarayında okuyup yetiştikten sonra vezirliğe kadar yükselir ve zenginleşir. İşte bu camiyi yaptıran o zattır: Sahib Tabya. (29)

-Tunus’ta hem Ramazanın 17’sinde hem de 27’sinde kadir gecesi yapılır. (37)

-Saat 11’de Kartaca’daki elçiliğimize gittik. Bayramlaşıldı. Lokum yendi. Viskilerin yanında biraz da portakal suyu içildi. Allah’ın bayramında Allah’ın yasakladığı içkiler içildi. (41)

-Bir de Hicri 50.yılda açılmış bir kuyu gördük. Buna “Berruta” diyorlar. Acayip bir kuyu. Deve, kuyuya inen dolabı kendisine bağlı olan bir başka dolapla döndürüyor. Büyük dolap kuyu içinde dönünce üzerinde bağlı olan küçük testiler dışarıya dolu olarak çıkar. Testiler tekrar dönüp baş aşağı gelince, akan sular taslara doldurulur. Ve bu böyle tekrar eder. Fakat işin tuhaf tarafı şu ki bu Berruta kuyusu, bir evin ikinci katında olup, oraya dik merdivenlerle çıkılır. Çıkılır amma ya koskocaman deve nasıl çıkar? Ha onun da yolunu bulmuşlar. Deve, buraya bödük(yavru) olarak çıkarılır. Ve zavallı bödük orada büyür ve ömrü boyunca Berruta kuyusunun çarkını çevirir. Nasıl indiğini de yazayım da merakınız giderilmiş olsun. Deve, buraya yavru olarak çıkar, et olarak aşağıya iner. Yani kesilinceye kadar veya ölünceye kadar o kuyudan, tuzlu su çıkarır. (53-54)

-Tunus’ta geçirdiğimiz günlerde Burgiba Fransa’daydı. Görüşemedik. Fakat faaliyetlerini ‘mücahid el-ekber’ sıfatını çok duyduk. Halk arasında en çok tenkit edilen tarafı oruca karşı takındığı tavırdı. “Tunus cihada girmiştir” diyerek orucu yasaklanmıştı Burgiba. Bu içtihad, Kayvaran’daki kanlı hadiselere sebep olmuştu. (72)

*1969-1970 senesinde Tunus’ta okurken kaleme alınmış bir eser.

Seha Neşriyat 1985 basım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...