-Biz birçok şeylere karşı kayıtsız olabiliriz. Fakat onlar bize lakayt kalamaz. Mutlaka kendisini düşündürür. Bir karar ister.
-Ben senin düşmanınım diyecek kadar namus aptalı kim var? Onu bulmak, ayaklarına kapanmak istiyorum.
-Kefen hırsızı yüz para kazanmak için çalar. Fakat dost, hep müdaafasız bıraktığı insanı en müdaafasız anında bir kere daha vurmaya muhtaç olduğu için çalacak.
-Bir sihirbaz inceliğiyle başlayan iş, bir hamal kabalığı ile bitirilmeli ki neticeye akıl ersin.
-Erkekle kadın arasında öyle hassas bir cazibe muhiti var ki, en değersiz sebeplerle renk gibi uçar duman gibi dağılır. Artık hiçbir fedakârlık ve gayretle iade edilemez. Karşınızdakine hiçbir takip ve serzeniş hakkı vermez.
-Seni ilk tanıdığım zaman, bende bulduğun bir zaaf anının hüviyetini, bana daima mahkûmiyet elbisesi diye giydirdin.
-Yanıma geldikçe yalnızlığımı, bana bir şey verdikçe mahrumluğumu öğreten kadın.
-Ben başkalarının düşünmemeğe mahkûm olduğu kadar düşünmeye mahkumum.
-Bir sigara kağıdını şu masaya koy. Üstüne bir taş bırak, kapılarını kapa ve git. 300 sene sonra gel, yerinde bulursun. Belki sararmış, belki buruşmuş fakat yine o. Bir sigara kâğıdı kadar yaşayamıyoruz. Kefenimizden evvel çürüyoruz. Duyuyorum. Kulak ver sen de duyarsın. Toprak altında, milyonlarca kurdun çıtır çıtır dut yapraklarını yiyen milyonlarca ipek böceği gibi milyonlarca ölüyü yediği duyuyorum.
-Bilerek bilmeyerek Allah’a doğru yol almak vardır, varmak yoktur. Varabildiğimiz hiçbir şey hiçbir ufuk Allah değildir. Allah sonsuzluktur.
Büyükdoğu Yayınları, 2016 basım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder