-Mesela Aristo, ahlak felsefesinin bir takım kanun ve kaidelerinin temelini atmış olmasına rağmen, vahiyden mahrum olduğu için onun felsefesine inanıp bunu tatbik ederek saadete kavuşmuş bir tek kimse göremeyiz. Çünkü filozofların kalpleri tasfiye, nefisleri tezkiye görmemiş fikir ve fiilleri vahin müstesna yardımlarıyla olgunlaştırılmamıştır.
-İmam Kurtubi: “Rasulullah(sav) Efendimizin hüsn-i cemali tamamen zahir olmamıştır. Eğer O’nun bütün güzellikleri olanca hakikati ile gösterilmiş olsaydı, ashabı O’na bakmaya takat getiremezdi” demiştir.
-“Kim dünyada şöhret elbisesi giyerse, Allah Teâla ona kıyamet gününde mezellet (alçaklık) elbisesi giydirir” Hadis-i Şerif / İbn Mace, Libas 24
-Gerçek hayâ, dünya sevgisini kalpten çıkarmaya vesile olan “ölümü hatırlamak”la elde edilir.
-Allah Rasulü (sav) kimsenin yüzüne dikkatle bakmazdı. Yere bakışı semaya bakışından daha çoktu. Hayatı ve yüksek şahsiyeti sebebiyle kimsenin hatasını yüzüne vurmazdı.
-Komşunun penceresine bakmak, yemek kokusu ile ona eziyet etmek, onun hoşlanmayacağı bir davranışta bulunmak komşu haklarını ihlal etmektir.
-İslam’da ilk önce suçun menşei araştırılır; suçlunun ıslahı için gayret sarf edilir. Bu yönüyle İslam hukukundaki cezalar, bir anne ve babanın çocuğunu cezalandırması gibidir. Gaye, onu içtimai hayattan tard etmek değil, cemiyete yeniden kazandırmaktır.
-Ahzab 21’de görüldüğü üzere ayet-i kerimede beyan edilen “Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı ummak” ve “Allah’ı çok zikretmek” hususları, Rasulullah’ın örnek şahsiyetinden gereği gibi hisse alabilmenin en mühim basamaklarını teşkil etmektedir.
-Sahabi, Rasulullah (sav) Efendimiz’den ne almıştı?
*İn’ikas: Akislenme, yansıma, Allah Resulu’nün haliyle hallenme
*Akrabaiyetin tahsili: Allah’a yaklaşma, O’nu kalpte tanıyabilme
Bu sayede onların hayatında hayır ve hak, bütün güzelliği ile şer ve batıl da bütün çirkinliği ile netleşti.
-İslam hukuku metodolojisinin en mühim simalarından Karafi (öl.684): “Rasulullah(sav) Efendimizin başka hiçbir mucizesi olmasaydı, yetiştirmiş olduğu ashab-ı kiram Allah Rasulü’nün nübüvvetini ispata kâfi gelirdi” demiştir.
-Hz.Ömer buyurmuştur ki: “Dua, sema ile arz arasında durur. Rasulullah’a salavat getirilmedikçe Allah’a yükselmez” (Tirmizi, Vitr 21/486)
Erkam Yayınları, 2010 basım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder