EVLİLİĞİN DÖRT MEVSİMİ – GARY CHAPMAN

-Sonbahar mevsiminin duyguları; hüzün, endişe ve reddedilmiştir; bazen duygusal açıdan tükenmiş olmak da söz konusudur. Sonbahar mevsimindeki çiftler, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunun farkındadır ama bu duyguları birbirlerine ifade etmeyebilirler. Kesinlikle ilişkilerinin durumundan dolayı dertlidirler. (72)

-Hiç şüphesiz, sonbahar mevsiminin bir numaralı tetikleyicisi, büyük ölçüde ihmalkârlık veya eyleme geçememektir. Bunun en önemli nedeni, evliliğin kendi başına var olacağını sanmaktır. Erkeklerin ve kadınların kendilerine ait ilgi alanları vardır ve olumlu bir evlilik ilişkisini besleyecek türde şeyler yapmayı ihmal ederler. Bunun sonucunda yavaş yavaş birbirlerinden uzaklaşmaya başlarlar. (77-78)

-Sonbaharı sürekli kılan ya da kışı getiren eylemlerden biri, konuların çözüme ulaştırılması için çaba harcamamaktır. (80)

-Bağışlama, o olayı bir daha hatırlamayacağınız anlamına gelmez; o anıdan dolayı bir daha acı duymayacağınız anlamına da gelmez. Bağışlama, bir daha o hatayla ilgili olarak eşinizi sorumlu tutmayacağınız anlamına gelir. Bağışlama bir daha geçmişteki hataları hatırlatmayacağımız anlamına gelir. Tanrı'ya itiraf edip tövbekâr olduktan sonra birbirimizi bağışlamayı seçeriz. (104)

-Çiftlerin yaptığı en yaygın hata, olumsuz duygularının davranışlarını yönlendirmesine izin vermektir. Olumlu tutumun gücünü anlamadıkları için, evliliklerini en yüksek potansiyele çıkarmayı başaramazlar. (107)

-Eşinizin sevgi dilini konuşarak sevginizi gösterdiğinizde, duygusal açıdan yapabileceğiniz en güçlü şeyi yaparsınız. Eşinizin sevginize umutsuzca ihtiyacı vardır. Onun sevgi deposu dolmaya başladığında, karşılık verme olasılığı çok yüksektir. Dolu bir sevgi deposu, sizin ve eşinizin farklılıklarınızı daha rahat konuşabileceğiniz ve çatışmalarınıza daha rahat çözüm arayabileceğiniz bir atmosfer yaratır. Birçok sert ve soğuk insanın, kendi sevgi dillerinde sevgi almaya başladıklarında eridiklerini gördüm. Sevgi, iyilik adına dünyadaki en güçlü silahtır. (131)

-Benmerkezci yaşam aptallıktır, çünkü ancak bir aptal anlayıştan zevk almak yerine kendi fikirlerini havaya savurmaktan hoşlanır. (138)

-Empatik dinlemenin üçüncü bir özelliği, en önemlisi ama en zorudur: Eşinizin fikirlerine katılmasanız bile onu onaylayın. Bunu nasıl yapabilirsiniz? Eşinizi fikirlerini ve duygularını sizinle paylaştığı için onaylayarak. Diğer bir deyişle, size karşı açık ve dürüst davrandığı için eşinizi takdir edersiniz. (139)

-Empatik dinlemenin ana fikri, kendi fikirlerinizi ancak eşiniz anlaşıldığını hissettiği zaman paylaşmaktır. (140)

-Eşinizin Tanrı'nın planladığı kişi olmasına izin vermek, saygıyı ifade etmenin ilk adımıdır. Eşinizi kendi görüşlerinize boyun eğdirmeye çalışmak, bunun için onunla kavga edip tartışmak, saygısızlık belirtisidir. Saygınızı göstermek için eşinizin Tanrı vergisi yeteneklerine bakmanız ve eşsizliğini onaylayıp cesaret vermeniz gerekir. Saygı, insanlara oldukları kişi olma, düşündükleri gibi düşünme ve hissettikleri gibi hissetme özgürlüğünü verir. Bir insan, her zaman eşinin kendisiyle aynı fikirde olmasını beklemez ve hiçbir şey, ona eşinin fikirlerine "aptalca" ya da "mantıksızca" damgasını yapıştırma hakkını da vermez. İnsan her zaman haklı olamayacağını bilir ve kendisine yalancı denmesini istemez. (161)

-Evliliğin nihai amacı cinsellik, mutluluk veya hatta sevgi değildir; evliliğin gerçek amacı, bir kadın ve erkeğin Tanrı'nın onları yaratmasındaki amaca ulaşmak üzere birlikte uğraşmasıdır. (163)

-Eşinizi değiştiremeyeceğiniz kesinlikle doğru ama eşinizi etkilemek için her gün bir şeyler yapabileceğiniz de aynı derecede doğru. (179)

-Eşinizin başarılı olmasına yardım etmek, bazı yenilgileri beraberinde getirebilir ama en azından birlikte yürümüş olursunuz. (195-96)

Koridor Yayınları, 2005 basım, 1.baskı.