-Rönesanstan sonra, yeniden gelişen Batı Medeniyeti aslında, Roma'nın, Avrupa ve Batı ölçüsünde yaygınlaşmasından, yeni bir hız, gerekçe ve teknik kazanmasından başka birşey değildir. Merhametten hareket ettiğini iddia eden hristiyanlık dininin engizisyonla sonuçlanmasını Batı Medeniyetinin her alanında görmek mümkün.
-İslam ekonomisinin çöküşü ve yoksulluğun gelişi hiçbir zaman içten ve sistem gereği olmamış hep dıştan gelen saldırışlarladır.
-İstihsal(üretim)'i idealleştiren kapitalizm için, asıl "istihlak" bir problem oluyor. İstihlak ele avuca sığmaz bir tarih enerjisi halinde kapitalistin karşısına dikiliyor. Ve böylece kapitalist, girmeğe niyetli olmadığı, becereksizlik ve toylukla kıvranacağı bir alana çekiliyor.
-Komünizm başlangıçta istihlak probleminden doğuyor. Kapitalizmin sebep olduğu dağıtım eşitsizliğinin "istihlak yetersizliği"ne yol açmasına bir tepki olarak doğuyor. Yani teoride, bütün dikkat ekonominin "istihlak" kısmında toplanmıştır. Ama, kurulan komünist toplumlarda gerek kapitalist ülkelerle yarışmak gerek istihlaki karşılamak gerek bürokrasinin doğurduğu ekonomik başarısızlıkların daha çok ve belirgin bir şekilde istihlakte yankılanması, gerek rejimin siyasal güvensizliğinin yol açtığı geleceğe hazırlık gibi ekonomik ve metaekonomik faktörlerle bütün dikkat, sanayi ve tekniğe, istihsale kayıyor.
-Kapitalizm istihlak, komünizm ise istihsal ukdeleri yüzünden mutlu bir toplum doğuramamıştır.
-İslam, insanı ekonomiye değil, ekonomiyi insana bağlamıştır.
-İslam düzeninde, bir taşın bile bir hakkı vardır ki, o hakkı ne insan, ne de toplum elinden olabilir. O hak da, o taşın İslam yolunda, en faydalı ve en verimli bir yerde kullanılmasıdır.
-Komünizm ferde hiçbir hak tanımamasına karşılık topluma tanıdığı, mutlak hak, İslam toplum anlayışına aykırı bir haktır.
-Miras, mülkiyet hakkının dikine bir uzantısıdır.
-Paranın (altın ve gümüşün) saklanması, çalışmadan alıkonulması da (kenz) yasaktır. Çünkü bu bir nevi potansiyel faiz atmosferi doğurur. Sermaye ancak yatırım alanında bulunabilir ve meşru sayılır.
-Kapitalizm de hem ticaret hem faiz helaldir. Sosyalizmde ise hem ticaret hem faiz yasaktır. İslamsa ayrı bir ekonomik sistem olarak ticareti helal, faizi haram kılmıştır.
-İsraf yasağı, nimeti tek tanesine kadar koruma kaygısı, şükür etme alçak gönüllülüğü, zekatın ayarlayıcı fonksiyonu ve zengin olsun fakir olsun, Müslümanların bir marj dahilinde tüketim eşitliği içinde yaşamalarına, İslam toplumunun tüketim alanını, kapitalist ve sosyalist ekonomilerin tüketim alanlarından kesin olarak ayırır.
Diriliş Yayınları, 20.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder