16 Haziran 2025

İSLAM VE DÜNYA DİNLERİ (İTILA-İ İSLAM) - ÖMER NASUHİ BİLMEN

-Bir şeyin varlığını veya yokluğunu Cenab-ı Hakk'ın dilemesi, irade buyurması bir kaderdir. Cenab-ı Hakk'ın bir şeyi bilfiil vücuda getirmesi veya yokluğa götürmesi de bir kazadan ibarettir.

-İslam dinini diğer dinlere üstünlük ve galabesi iki yolladır: Birisi ilmi yol, diğeri de fiili yoldur. İslamiyet'in diğer dinlere galabesi ve üstünlüğü birinci yolla tamamen gerçekleşmiştir. İslamiyetin bu ilmi bakış açısından galabesi, kendi mahiyetindeki gerçeklik ve yüceliğe dayandığından bu kendi mensuplarının çalışmalarına bağlı değildir. Varsayım olarak dünyada İslam dini'nin hiç mensubu bulunmasa bile yine onun bu galabe ve yüceliği kendi içinde mevcuttur. İslamiyetin ikinci yolla, yani diğer dinlerin yerine bilfiil geçmek suretiyle galebesine gelince bu da büyük bir ölçüde gerçekleşmiştir. Çünkü bugün İslam dini, cihanın her tarafında hüküm sürmektedir.

-İslam dinine göre birşey zorunlu olunca onun bağlı olduğu diğer şeylerde birer zorunluluk olmuş olur.

-Sahih hadisdeki ravi sayısı ikiden fazlaysa o hadis "meşhur", ravileri sayılamayacak kadar çok olup da yalan üzerine birleşmeleri aklen mümkün değilse "mütevatir", tek bir raviye dayanıyor ve mütevatir derecesine ulaşmıyorsa "ahad" olarak isimlendirilir.

-"Hüda zalim kişiyi helak etmek dilerse

Kahır sebeplerini kendisine yetiştirir

Bu açık iddia için burhan gerekse

Firavun elinde Cenab-ı Musa'yı yetiştirir" / Ömer Nasuhi Bilmen

-Tarihlerin kaydına göre, Eski Ahit denilen ve Tevrat ile Davud(as)'a nazil olan Zebur ve İsrailoğullarının durumundan bahseden diğer kitaplar, İskender'in haleflerinden Mısır hükümdarı Ptolemy'nin emriyle toplanmış ve tercüme edilmiştir ki, bunların mütercimleri yetmiş kadar putperest filozoftan ibaret bulunuyordu. Artık bu tercümlere ne kadar güvenilebilir? Bugün Tevrat'ın beş kitabında ahiret hayatına dair ahkam bulunmamaktadır. (Eski Ahid'in İbranice nüshası Yahudilerin ve Protestanların kabul ettiği nüsha iken Katolikler ve Ortodokslar Yunanca Septuagirt tercümesini kabul etmektedirler. Samirilerin metni ise Samiri nüshasıdır.)

-İsrailoğulları miladın 70.senesinde kutsal Kudüs şehrini Romalılara terk ederek vaat edilmiş topraklardan sürüldüler, son derece sefaletle dünyanın çeşitli yerlerine dağıldılarç Bugün Yahudi Sefardim ve Aşkenazim adıyla başlıca iki mezhebe ayrılmışlardır.

*Seferdim başlangıçta 15.yy'da İber Yarımadasından sürülen İspanya ve Portekiz Yahudilerine verilen bir ad iken daha sonra Doğu dünyasınkaileri ve Güney Avrupadakileri de içine alan ve Bağdat Talmut akademisi geleneğine bağlı olan Yahudilere verilen ad olmuştur. Seferdim Yahudileri, Ladino adı verilen İspanyolca ve İbranice karışımı bir dil kullanırlar. Aşkenazim ise Kudüs Talmut geleneğine bağlı olan Alman, Polonyalı, Rus ve Orta ve Doğu Avrupa Yahudilerine verilen addır. Bunlar Seferdim Yahudilerine göre kültürel açıdan daha dar kalıplar içinde kalmışlardır. Yiddish denilen Almanca, Slavca, İbranice karışımı bir dil kullanırlar. Günümüz Yahudilerinin büyük çoğunluğu Aşkenazim ekolü içinde yer alırlar. Seferdim ve Aşkenazim arasında teolojide ve temel ibadetlerde hiçbir farklılık yoktur. Ayırım tamamen coğrafi ve kültürel kaynaklıdır.

-"Amerikan Yahudi Komitesi" tarafından 2006 yılında yayınlanan American Jewish Year Book raporuna göre günümüzde ABD'de 5.275.00, İsrail'de 5.313.800, Rusya'da 228.000, Almanya'da 118.000, Fransa'da 491.500, İngiltere'de 297.000 ve Türkiye'de 17.800 Yahudi yaşamaktadır. Rapora göre bugün dünya üzerinde 13.085.000 Yahudi yaşamaktadır.

-Kur'an'a göre çarmıha gerilen kesinlikle Hz.İsa değildir. Kur'an bu hususu Nisa suresi 157-158. ayetlerinde açıklamıştır. Hristiyanların apokrif/sahte, uydurma kabul ettiği Barnabas İncili ise (215.-217.bablar) çarmıha gerilen kişinin Hz.İsa'yı Yahudilere ihbar eden Yahudi İskariyot olduğunu söyler.

-Hinduizm'de teslis anlayışı bulunmaktadır. Hint dini hayatınu üç aşam ve evrede ele almak mümkündür. Bu aşamalardan birincisi Vedizm, ikincisi Brahmanizm, üçüncüsü de Hinduizm'dir. Bu şekilde üçlü bir ayırıma gidilmesinin sebebi de şudur: Hint dini anlayışına göre insan üç ayrı yoldan kurtuluşa erebilir: Birincisi, ameller yani kurbanlar vasıtasıyla; ikincisi bilgi ce marifet yoluyla, yani tanrısal gerçeği tanımak ve kavramakla, üçüncüsü de şahıs şeklinde tasavvur olunan bir tanrıyı sevmek ve kendini ona teslim etmekle. Birinci evrede çok tanrıcı bir anlayış, ikincisinde monoteist ve panteist bir inanç, üçüncüsünde de Brahma-Vişnu-Şiva isimli üçlü bir tanrı anlayışı bulunmaktadır. Bunlardan Brahma yaratıcı, Vişnu koruyucu; Şiva da yok edici tanrıdır.

-Hinduizm'de tenasüh/reenkarnasyon inancı mevcuttur. Kaynaklar tenasuhun: nesh, mesh, fesh ve resh olmak üzere 4 çeşidinden söz etmektedirler. Nesh insandan insana, mesh insandan hayvana, fesh insandan yeryüzündeki haşerattan birine ve resh ise ağaç ve bitkiyedir.

-Budizmin kurucusu M.Ö 6.yy'da Hindistan'ın kuzeyinde bugünkü Nepal sınırında yaşamış tarihi bir şahsiyettir. Sakya kralının oğlu olan bu kişinin adı Siddharta, soy adı Gautama, ünvanı ise "Sakya kabilesinin bilgesi" anlamında Sakyamuni'dir. Buda ise, kendisine "aydınlanmış veya ermiş" anlamında verilen bir sıfattır.

-Buda yeni dinini daha doğrusu yeniden diriltmeye çalıştığı eski bir dini şu esaslar üzerine kurmuştur:

1)İnsanlar var oldukça ısdıraptan kurtulamazlar.

2)Bu dünyaya gelişin sebebi, bir önceki hayatta yapılan amellerin sonucudur.

3)Bir daha dünyaya gelmemek için ihtirasları, amelleri, arzuları terk etmelidir. Bu sayede insan reenkarnasyondan kurtulabilir.

4)İhtirasların yok olmasına engel olan herşeyi ortadan kaldırmak gerekir.

-Konfüçyanizm, Çin'de yayılmıştır. Bu dinin kurucusu Konfüçyüstür ki, milattan 550 sene önce dünyaya gelmiş olan edebiyatçı ve filozof bir kişidir.

-Konfüçyüs ile öğrencileri tarafından yazılmış dört kitap vardır ki, bunlar ahlaki ve siyasi felsefeyi içeren, Çinlilerce mukaddes kitaplardan sayılır.(Konfüçyanizmin kutsal metinleri Konfüçyüs ve öürencileri tarafından oluşturulan "Beş klasik" ve "Dört kitap"tan oluşur. Beş klasik: Yi King, Şu King, Şi King, Li King ve Ch'un Ch'i'udan oluşur. Dört kitao ise; Lun Yu, Ta Hueh, Chung Yung, Mong Tzu'dan ibarettir.)

-Çin'de konfüçyanizm hükümdarların, aydınların ve seçkinlerin mezhebidir. Taoizmde halk arasında yayılmıştır.

-Günümüzde Çin'de yaşayan 55 etnik gruptan 10'u Müslümandır. Bunlardan Uygurlar, Kazaklar, Tatarlar, Özbekler, Kırgızlar, Salanlar ile Doğu Türkistan ve Chinghai bölgelerinde yaşayanlar Türk soyundandır. 1936 yılındaki nüfus sayımında toplam Müslüman sayısı 47.437.000 olarak gösterilmiştir ve Çinlilerin %10.5'unu oluşturmaktadır. Ancak 1953'te komünist yönetimin yaptırdığı nüfus sayımında bu rakam 10 milyon olarak gösterilmiştir.

-Zerdüştlüğü kuran, daha doğrusu eski İran dinlerini kendi görüşleriyle tamamlayan ve devam ettiren "Zerdüşt" adında bir kimsedir. Eski İranlılar, varlığı oluşturan unsurlara ve tanrısallığın sembolü saydıkları ateşe taparlardı. Daha sonra bu dinlerini, yıldızlara tapmaktan ibaret olan Sabiiliğe çevirmişlerdi. İşte Zerdüşt, bunların bir karışımı olmak üzere kendi dinini ortaya koymuştur.

Semerkand Yayınları, 2010 basım, Sadeleştiren: Hidayet Işık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...