-Çağımızın erkeğinin kadını yüceltip, kendisinden üstün tutması, onu aldatıp, oyun ve eğlence aracı yapmak için bir çeşit yüzüne gülmeden başka bir şey değildir.
-Bizdeki, Batılıları taklit düşkünleri, eşlerini boşamalarının ellerinde olmadığını zannettiler ve onlardan İslam dinindeki boşanma üzerine o kadar çok itiraz işittik ki, bizde onu kendimize haram kıldık.
-İslam her zinaya düşme korkusu olan kişiye evliliği farz kılar. Ve hiçbir kimsenin –ilim yolunda da olsa- ona düşmesine izin vermez. Müslümanların üzerine düşen görev öğrenim çağında olup, öğrenim görenlerin namuslarını korumak amacıyla evlilikle öğrenimi uyum içine sokan bir yol bulmak için hazırlık yapmalarıdır.
-Batılı erkek eşini, kız kardeşini ve kızını kıskanmaktan taviz vermesi karşılığında, diğer insanların kadınlarıyla beraber olup, onların ellerinden öper, açık ve yarı çıplak oldukları halde onlarla oturup kalkar ve onları kucaklar.
-Batıda sosyal medeniyetin gereklerinden olan danslı eğlenceler, beraber olmanın açık bir pekiştirmesi ve iki cinsin birbiriyle ilişkilerini güçlendirip, onları birbirine yakınlaştırmak ve buna karşı çıkması tahmin edilen kişiler arasında, kıskançlığı yok etmekten başka bir şey değildir. Sanki bu eğlenceler, bir genel birleşme eğlenceleridir.
-Mısırlılar ülkelerinin bağımsızlığını hayal ede dursunlar, Batı öğrenim gören evlatlarının gönüllerini sömürüp bitirmiştir.
-Aynı zamanda kız öğrencilerin okullarında öğrenim görmeleri için batı ülkelerine gönderilmelerini de uygun bulmuyorum.
-Müslümanların şapka giymesi caiz değildir.
Esra Yayınları, 1994 basım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder