14 Haziran 2025

MAVİ KUŞ – MUSTAFA KUTLU

-Aynada insan kendini tanıyor. Burnunun üzerindeki et benini, benin üzerindeki ağırmış birkaç kılı görüyor, “ulan yaşlanmışız be” diyerek meyus oluyor veya kasketi yana yıkıp bıyıklarını burarak ve de “kimseler görmesin ula” diye işkillenip sağa sola bakınıp azıcık sırıtarak ağzındaki altın dişin parıltısına rastlayınca “daha çökmedik efendi” diye şişiniyor. Bunların ikisi de zahir erbabına yakışır. Aslolan ayna camının ardına sürülen sırda. O sır olmasa kendimizi adi bir cam karşısında bulacağız ve hiçbir şey göremeyeceğiz.

-Hiç kimse dışarıdan göründüğü gibi değildir ve bir insanı tanımak yıllar alır.

-Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.

-Taşranın ahengi bir yeraltı nehri gibidir. Üstündekileri besler, büyütür ama gücünün sırrını açığa vurmaz. O sebeple zahire değil bâtına bakmak lazımdır. Bu da elbette özel bir terbiye ister. Ruh terbiyesi.

-Gidiş iyidir ağam. Lakin akıbet kötüdür.

-Biz daha attan yeni inip arabaya bindik. Arabadan bir zarar gelmez sanıyoruz.

Dergah Yayınları, 2013 basım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...