15 Haziran 2025

MÜMİN KÂFİR- NECİP FAZIL KISAKÜREK

-Ben bu zamana kadar 6 türlü kâfir gördüm:

1)Topyekün bütün dinleri ve Allahı inkâr edenler.

2)Allahı kabul edip peygamberini inkâr edenler

3)Allahı kabulle bazı peygamberleri inkâr edenler

4)Müslümanlığı kabul eder gibi olup onun emir ve yasaklarına itiraz edenler

5)Müslümanlığı sözde kabul edip onu bugüne göre yerleştirmek ve değiştirmek icap ettiğini iddia edenler

6)Müslümanlık iddia edip onu olduğundan başka türlü göstermek isteyenler

-Biz gerçekten bakılınca görülemeyecek kadar ileri bir istikbaliz.

-Büyük bir Veliye büyük bir zahir ehli demiş ki: ‘’Ben Allah’ı 1001 delille ispat ederim. ‘’ Veli de şu cevabı vermiş: ‘’ Demek senin Allah’tan 1001 şüphen var’’

-Genç balıklar ihtiyar balığa sormuşlar; ‘’kuzum su diye bir şeyden bahsediyorlar göstersene şunu bize’’ İhtiyar balık cevap vermiş; ‘’Siz bana ondan başka bir şey gösterebilin ki bende size onu gösterebileyim’’ İşte Allah’ın hakikati böyledir. Hem her şeyde O hem de gösterilmez.

-(Bergson) Nitekim kendisinden evvelki akılcılar sistemini yıkmış olan Garplı bir filozof hasımlarının: ‘’sen akılcılık mesleğini yıktın ama metodun akli’dir. Buna ne dersin?’’ sözüne şu cevabı vermiştir: ‘’ Demek aklın en üstün ve nihai faaliyeti kendi metoduyla kendisini tahrip etmekmiş…’’

-Felsefe tarafsızlıktan yola çıkıp bulacağı veya bulamayacağı nispet ve istikametlerine göre kendisine taraf arayan başıboş düşünce manzumelerinin adıdır. Hakikat felsefe için güya varılması lazım fakat asla varılamayan ve varılamayacak ve boyuna aranacak olan bir hedef bir merhaledir. İslam’daysa sadece bir ilk temel ve bir ilk ve bir mutlak arayış... Yani İslam’da hakikat peşin ve varlığın sırlarını aramak sonra.

-Mesela eldeki dört İncil bir ‘’tecezzi’’ kabul etmeyeceğine göre topyekün ‘’yok’’un işareti.

-İslamiyet’te ister zina ve ister sirkatin ecrası, herkes bu fiilleri yapsın da öbür tarafta cezasını görsün diye değil, kimse yapmasın ve bu cez’a tatbik olunmasın diye vazolundu.

-Ve Allah ne dilemişse adalet ne göstermişse hakikat odur.

-Akıl hiçbir şeye inanmaz; onda inanma hassası yoktur. O inanılanın arkasından gelen bir hesap memurudur.

-Nisbetlerin ölçüsü olan akıl biri ikileştirmeden anlayamaz ve kendisinde bütün nispetlerin berhava olduğu sonsuz mücerredi kavrayamaz. Saf vahidi idrak ruhun işi. Onda da hesap yok kabul etmek var.

-Aklın kuşatıldığı hiçbir yerde sır yok, kuşatıldığı her yerde sır var.

-Her şube de her işi aşk yapacak akıl hesaplayacaktır. Ve bunlar birbirleriyle hiç geçinemeyecektir.

-Allahsız adamın fikrine, Allahsız cemiyetin mefkûresine, Allahsız idarenin başarısına ve Allahsız ordunun silahına inanmıyorum.

-İmam Rabbani: ‘’Allah vermeyeceği şeyi istetmez’’

Büyükdoğu Yayınları, 2014 basım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...