- “Rabbimiz bize dünyada da iyilik ver” (Bakara suresi 201.ayet) ayetindeki ‘hasene’yi Hz. Ali, “dindar kadın” diye yorumlamıştır. (23)
- “Kocasıyla iyi geçinmiş olarak ölen kadın cennetliktir” / Tirmizi, Rada, 10; İbn Mace, Nikah, 4
“İnsanın insana secde etmesini emredecek olsaydım, mutlaka kadının kocasına secde etmesini emrederdim” / Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 228)
-Bir erkek de akşam eve geldiğinde hanımının hal ve hatırını sormalı, iltifat ederek gönlünü hoş etmeye çalışmalı, onun gün içerisinde yaşadığı sıkıntıları gidermeye yardımcı olmalıdır. (67)
- “Bir erkek karısını yatağa çağırdığında karısı gelmediği için ona dargın olarak gecelerse, melekler o kadına sabaha kadar lanet eder” / Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 439
-Peygamber Efendimiz: “Kadın ocak başında bulunsa bile, kocasının davetini kabul etsin” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 23) buyurmaktadır. Bu hadis-i şerif kadının işi ne kadar önemli de olsa, kocası onunla beraber olmak istediğinde onu reddetmeyip yanına gelsin anlamındadır. (72)
-Erkekler hukuki ve ahlaki bakımdan sorumlu oldukları kimselerin kılık ve kıyafetlerinden de sorumludur. (82)
- “Müslüman olan, yeteri kadar rızkı bulunan, bir de Allah’ın verdiğine kanaat eden kimse, kurtulmuş demektir” / Müslim, Zekât, 125
- “Kaburga kemiğinin en eğri yeri en üst yanıdır” buyururken Peygamber Efendimiz, kadının en sorunlu yanı üst tarafı yani başındaki dildir, demeye getirmiş olamaz mı? Bu takdirde mana daha bir açıklık kazanmaktadır. Çünkü kadının cehenneme ne yüzden gireceğini açıklarken Fahr-i Cihan Efendimiz: “Siz çok lanet eder ve kocanızın iyiliklerini görmezden gelirsiniz” (Buhari, Hayz, 6) buyurmuştur. (114)
-Hz. Ali’nin de dediği gibi: “Ailesine götüreceği şeyleri kâmil bir insanın bizzat taşıması onun olgunluğuna zarar vermez” (Gazali, İhya, III, 355) (120)
-Peygamber Efendimizin övdüğü tabiin neslinin büyüklerinden biri olan Hasan-ı Basri Hazretleri güzel ahlakın ne olduğunu bir cümle ile şöyle dile getirir: “Güzel ahlakın esası, iyiliği yaygınlaştırmak, kimseyi rahatsız etmemek ve güler yüzlü olmaktır” (125)
-Eve girmesine kocasının izin vermediği kimseleri kapıdan içeri sokmayacak; değil bir yabancı ile, kocasının görüşmesine izin vermediği akrabadan bir kadınla bile bir arada bulunmayacaktır. (132)
-Peygamber Efendimiz, Hz.Aişe ile birlikte yemek yerken, bir şeyi önce onun içmesini ister, sonra da özellikle onun ağzının değdiği yerden içerdi. Eğer et yiyorsa, Hz.Aişe’nin elindeki parçayı alır, onun ağzının değdiği yerden ısırırdı. Annemiz bu olayı anlatırken hayızlı olduğunu bile bile Peygamber Efendimizin böyle davrandığını özellikle belirtmekte ve âdet gören kadının temiz olmadığını zanneden o günkü zihniyetin yanlışlığına işaret etmektedir. (173-174)
-Ahmed ibn Hanbel’in el-Müsned’indeki bir hadiste, Allahu Teala’nın kullarını kıskandığı için fuhşu yasakladığı ilavesi vardır. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 326) (178)
Tahlil Yayınları, 2020 basım, 7.baskı. (İlk baskı Ocak 2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder