16 Haziran 2025

OSMANLI BEYLİĞİNİN KURULUŞU – SENCER DİVİTÇİOĞLU

-Osman Bey, doğup büyüdüğü bu topraklar üzerinde yaşayan insanların iki yüz yıl önce İznik Selçuklu Sultanı olan Süleymanşah’la oğlu I.Kılıçarslan’ın Türkmenlerinden indiğini ya da onlarla soydaş olduğunu bilmiyor muydu? (31)

-II.Murat tarafından elçi olarak Karakoyunlu Beyi Mirza Cihanşah’a gönderilen Behce’tü’t-Tevarih yazarı Şükrullah şöyle yazıyor: “Mirzaşah bana Sultan Murat’ın ahret kardeşi olduğunu söyledi ve ekledi, ayrıca akrabamız da olur. Akrabalığının sebebinin sordum. Tarih okuyucusu Mevlâna İsmail’i çağırmalarını buyurdu. Tarihçi elinde Moğol yazısıyla yazılmış bir kitapla huzura geldi. Kitaptan anlaşıldı ki, Sultan Murat’ın soyu Oğuz oğlu Gök Han Alp, Mirzanın babasının soyu Oğuz oğlu Deniz Han Alp’tir” Şükrullah’ın tanıklığı Aşıkpaşazade’nin metinleriyle berkitilir. Osman Bey, Selçuklu Sultanına kafa tutan konuşmasında kendi soyunun Gök Han’dan indiğini söylememiş miydi? Zaten Şükrullah’ta ne Osmanlı’nın soyu olarak Künhan’dan bahsedilir ne de Kayı boyunun adı anılır. Üstelik Karakoyunlu hanedanının Baharlı tiresinden (Faruk Sümer, Karakoyunluluar I, TTK, 1967) indiği de unutulmuşa benzer. Gök Han, Osmanlı’nın atasıdır. Deniz Han, Karakoyunluların o kadar. Yani her iki topluluk da Üçok’un birere üyesidir. (35)

-Bence Osmanlı Beyliği’nin kuruluşunda (il tutma, ile ad verme, il açma) Osman Bey’i başarılı kılan etken, onun İznik ideolojisini bir leitmotif olarak ustalıkla kullanmış olmasıdır. Osman Bey, başarının “püf noktasını” anlamıştır. (47)

-Hint-Avrupa geleneğine göre savaş gereçlerinin (kılıç) savaşçılık işlevinin, öküzün tarım/iktisat işlevinin, kupanın (maşrapanın) kutsallık/egemenlik işlevinin simgeleri olduğunu biliyoruz. (59)

-“Tevarih” için zenginlik yoksulluğa yeğrekken, “menakıblar” için yoksulluk zenginliğe yeğrektir. (63-64)

-Osman Bey, Bilecik, Yarhisar, İnegöl ve Yenice’nin hisarlarını alıp, oğlu Osman’ı Nilüfer Hatun’la evlendirdiği dönemde de Osmanlılar göçebe idiler. Nitekim Osman Bey, oğullarından birini ya Hamid’i ya Pazarlu’yu ya da Çoban’ı göç beyi olarak göçer evlerin başına göndermişti. (Aşıkpaşazade, sf:102) dört hisarın fethinden sonradır ki, göçerevler Rumlarla olan barışık birlikteliklerini bozup, saldırgan bir tutum almaya başlamışlar, tekfur kalelerini yağmalamışlar, erini dişisini esir etmişler, köyleri çapullayıp hayli ulca almışlardır. (1288’den sonra) Düze inmeye ve kısmen toprağa yerleşmeye bu tarihte başlamış olmalıdırlar; göç izleği çevresinde bir Osmanlı ili kurduktan sonra. Osmanlı Bapheus Savaşı (1301) tarihinde hala göçebeydi. (99-100)

Alfa Tarih, 2015 basım,1.baskı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...