16 Haziran 2025

OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN TEŞEKKÜLÜ MESELESİ - ÖMER LÜTFİ BARKAN

-Zamanımız milletlerinin bugün cihan içinde işgal ettikleri mevkiler, bu milletlerin haiz oldukları soy, hayatiyet ve nüfus imkanlarıyla mütenasip oldukları gibi; vaktiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunda da Türk soyunun bereket ve haytiyeti büyük bir rol oynamıştır. Osmanlı İmparatorluğunu kuran Türklerin yeni bir din ve lisanın yayılmasında amil olarak bu memleketlerde yeni bir kültür vahdetinin yapıcısı, yaratıcısı ve taşıyıcısı olmak medeniyet sahasında yeni terakkiler ve terkipler vücuda getirebilmek ve hatta sadece yeni bir din namına fütuhat yapmak azim ve iradesini kendilerinde bulmak için nüfus imkân ve şartları bakımından umumiyetle zannedildiğinden daha müsait bir vaziyette bulunmaları lazım gelir. Bu sebeple tarihi hakikatleri izah edebilmek için umumiyetl zannedildiğinden daha müsait bir vaziyette bulunmaları lazım gelir. Bu sebeple tarihi hakikatleri izah edebilmek için 400 çadırlık bir aşiret efsanesinden çok uzaklara giderek bir kısım Anadolu memleketlerini doldurup taşan bir muhacir akını faraziyesine yaklaşmamız lazım gelir. (12)

-...esasen büyük muhacerat ve ticaret yolları üzerinde bulunan Anadolu'da Türk nüfusunun büyük bir keşafet peyda ederek garba doğru taşması ve Osmanlılardan evvel birçok defalar tekerrür eden bu hadisenin tarihi yapan kuvvetlerin inkişafı ve tekevvünü istikametinde bulunması, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuvvetini yapan sebeplerden biri olmuştur. Esasen Osmanlıların imparatorluk kurmak teşebbüsü, büyük Türk tarihinin bir devamı, büyük Türk alanlarının hazırladığı geniş iskan ve kolonizasyon hareketlerinin son tahakkuklarından birisi gibi nazar-ı itibara alınmadıkça anlaşılmaz. Bu sebeple daha evvel yine bu gibi zanaatlerle teşekkül etmiş bulunan büyük Türk devletleri ve Türk olanları gibi Osmanlı İmparatorluğu da sadece bir askeri fütuhat ve geçici bir istila imparatorluğu ya da büyük çapta bir iskân ve kolonizasyon hareketi gibi tetkik edilmelidir. (16)

-Prof.Fuat Köprülü'ye göre, Osman'ın kayınpederi Şeyh Edebali ile silah arkadaşlarından birçoğunun hatta Orhan'ın kardeşi Alaadddin'in bu tarikata mensup bulunuşu ilk piyade askeri üniformasının ahi üniforması oluşu ve Yeniçeriler için ahi başlığının kabul edilmiş olması bu bakımdan manalıdır. (18)

-Neşri'nin Şeyh Edebali oğlu Mehmet Paşa'dan naklettiklerine ve bu şayh ile müritlerinin Osmanlı İmparatorluğunda işgal ettikleri mevkie bakılırsa, şeyhin Ahi teşkilatı şeflerinden biri olduğu ve kızıyla izdivaçla neticelenen münasebetlerin hakiki bir siyasi anlaşmadan ibaret olduğuna hükmetmek mümkündür: Bursa fethinde Orhan'a yoldaşlık eden Ahi Hüseyin bu Şeyh Edebali'nin kardeşi Ahi Şemseddin'in oğludur. Bu şeyh muhtelif tarihçiler tarafından davarı nimeti çok, dünyalığı bol, misafirhanesi daima dolup boşalan bir nüfuzlu kimsedir: "Dünyası bi-nihayedir ama derviş siretin tutardı." (19-20)

Yeni Zamanlar Yayınları, Hazırlayan: Eyüp Kalemli, 2014 basım. (İlk Baskı: Ankara 1944)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...