-Vücuduna giren yabancı bir maddeden rahatsız olmayan morfinlenmiş bir bünye gibi, bir cemiyet de temel aksamalarda fertlerini otomatikman alarma geçiremiyorsa veya fertler cemiyetlerinin arızalanmalarından habersiz, rahat, vurdumduymaz, ızdırapsız bir hayat sürdürüyorsa artık bu tür insan toplulukları içtimai bütünleşmeyi gerçekleştirememiştir. (41)
-Din, Hakim-i Mutlak olan Allah’tan gelen hükümler olduğuna göre ona alim, fakih veya müçtehid olsun hiçbir beşer şahsi kanaatını, içtihadi hükümlerini ekleme yetkisinde değildir. Allah’ın tasarrufunda kendisine yardımcı olacak bir “üçler”, “yediler”, “kırklar” olmadığı gibi, Allah’tan vahyi ilahi hükümleri esas almadan ahkâm kesebilen bir yetkili din adamı sınıfı da yoktur. (79)
-Nefsinin ve şeytanın kötü arzu ve vesveselerinin şerrinden Allah’a sığınmasını bilen her işlek akıl, ancak Allah rızasını kazanacak halde olursa, ebedi saadete ulaşacağına ikna olduğu için mümin oluyor. (88)
Sanih Kütüphanesi Yayınları, 1979 basım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder