-Bir
adam hakkı tavsif eder de kendisine muhalefet edenin haksız olduğunu bilmezse
o, şüphesiz haksızlığı da adaleti de bilmiyordur. (11)
-Bugün
mensuh olan bir hükümle amel etmek sapıklıktır. İnsanlar da bunları alıp
sapıtıyorlar. Biz biliyoruz ki Rasulullah bir ayeti iki türlü tefsir etmez,
açıklamazdı. Kur'an-ı Kerim'in nasih olan ayetlerini herkese nasih olarak
açıklardı. Aynı şekilde mensuhu da herkese mensuh olarak açıklardı. Ama haber
ve Allah'ın sıfatları ile ilgili şeylerde hiçbir suretle nesih yoktur. Nasih ve
mensuh ancak emir ve nehiylerde olur. (15)
-İnsan
birçok kelime işitir, onlardan hoşlanmaz da açıklamasını dilerse, hoşuna gider.
Sen, sözü dinleyip de hoşlanmayan, sonra da sahibini ayıplamak için halkın
arasına yayın gibi olma. (23)
-Allah'ın
şirkten başka kesinlikle azab edeceği bir günah bilmiyorum. Ehl-i kıbleden,
yani kıbleye dönerek namaz kılan günahkarlardan Allah'ın şirkten başka azab
edeceği bir günaha şahidlik edemem. (33)
-Bir
kul küçük, büyük hangi günahı işlerse işlesin, istiğfarla dua etmek daha
faziletlidir. (37)
-Allah
Teala, cehennemi hak edenlere istiğfarı men etmiştir. (37)
-Binaenaleyh
kelime-i şehadet getiren birine bağışlanması için dua etmek kelime-i şehadetin
hürmetinden ve onu ikrar etmiş olmasından daha iyidir. Çünkü taatler arasında
kelime-i şehadeti ikrardan daha faziletlisi yoktur. (37)
-Kim
kendisine vahy gelmediği halde kalblerdekini bildiğini iddia ederse,
Rabbülalemin olan Allah'ın ilmini iddia etmiş olur. Kim kalblerde olsun,
hariçte olsun Allah'ın bildiğini kendisinin de bildiğini iddia ederse, büyük
bir günah işlemiş olur ve kafirliği ve cehennemi hak etmiş olur. (53)
-Evet,
biz Resulü Allah'dan (O'nun bildirmesi ile) biliyoruz. Çünkü Resul her ne kadar
Allah'a davet ediyorsa da hiç kimse Allah onun kalbine tasdik ve Peygamberi
tanımayı koymadıkça Resulün dediklerinin hak olduğunu bilemez. (83)
Şamil
Yayınları, 2019 basım, 1.baskı. Tercüme: Abdülvehhab Öztürk, Tahkik: Zahid
el-Kevseri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder