-Bir
çocuk birçok bilgi kaynağına sahip olabilir. Ama iki özel konuda bilgi kaynağı
belli bir düzeye kadar sadece ebeveyni olmalıdır. Bu iki konu: din ve
cinsellik. Ancak ergenliğe giriş konusu da bu iki başlıkla doğrudan ilgili
üçüncü konu olarak eklenebilir. Bu üç başlık hassas başlıklardır. Kendi
inançlarınız, değerleriniz ve aile sınırlarınıza göre bu başlıkları çocuğunuzla
işlemeniz gerekir. Aksi takdirde başkası farklı inanç, değer ve sınırlarla bunu
yapabilir. (30-31)
-Konuyla
ilgili soru sorduğunda ise nereden ne öğrenmiş ne duymuşsa onu anlayıp ona göre
cevap vermekte fayda vardır. Bu yüzden çocuğa, "Bu konuda duyduğun ya da
bildiğin şeyler nedir?" sorusunu yöneltip aldığımız cevaba göre kendi
cevabımızı ayarlamamız gerekir. Biz vereceğimiz cevapta çocuğun öğrendiği
yanlışları düzeltmeli, aynı zamanda öğrendiği doğruların düzeyinden aşağıda
kalmayacak cümleler kurmalıyız. Mesela kadın-erkek ilişkilerini soruyor ve
cinsel birlikteliği de öğrenmişse cevabımızda böyle birşey yokmuş gibi bir
tablo çizemeyiz. Çocuk kandırıldığını, saf yerine konulduğunu ya da
geçiştirildiğini düşünebilir. (37)
-Çocuğun
eşcinsel propagandayla karşılaşma ihtimlai özellikle lise eğitimine başladığı
dönemde neredeyse sıfırdır. Hatta ortaokulda karşılaşma olasılığı da epey yüksek.
O halde bu propagandaya karşı zihni netleşmeli. Belirsizlik bırakılmayacak
şekilde bilgi ihtiyacı giderilmeli. "Çocuklara bu konuyu ne zaman
anlatacağız?" sorusu bana on yıl önce sorulsaydı muhtemelen "Liseden
önce anlatmayın" derdim. Ancak şimdilerde LGBTİ+ propagandasının ortaokul
seviyesine indiğini gözlemliyoruz. Hal böyle olunca ergenle bu konuyu konuşma
yaşını yedinci sınıf düzeyine çekmek gerektiğini düşünüyorum. (50-51)
Cevze
Kitap, 2024 basım, 1.baskı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder