07 Ağustos 2025

KADIN ERKEK EŞ ÇOCUK İLİŞKİ YÖNETİMİ- İBRAHİM ZEYD GERÇİK

-İnsan ilişkilerinde yaşanan ikili duygular farklı davranışları doğurur. İlişkiyi kaybetme korkusu sevgiyle birleştiğinde, uyum; öfke korkuyla birleştiğinde, şiddet; korku üzüntüyle birleştiğinde, ilişkiden kaçma ve uzaklaşma davranışları ortaya çıkar. (18)

-Sabır, elindeki bilgi, yetenek ve araçları zorlukları aşmak için en aktif şekilde kullanabilmektir. Açlığı kontrol duygusal sabrı, amaca yönelik spor bedensel aktif sabrı, zihinsel yoğunlaşma, felsefe ve matematik zihinsel sabrı geliştirir. (22)

-Sevginin gerçek gücü tanımadığımız, doğrudan ilişkimizin olmadığı, bizimle doğrudan menfaat ve duygu bağı olmayan insanlara karşı yaptığımız verme eyleminde ortaya çıkar. (39)

-Birincil ilişkilerde (eş, ebeveyn, çocuk, kardeş) güven ve sevgiyi en güçlü aktaran davranış dokunma ve sarılmadır. Çocuğun başını okşamak değer, sırtını sıvazlamak destek, koluna girmek aidiyet duygularını uyandırır. Eş ve çocuklarla ilişkilerde güven ortamının oluşması ve özgüvenin gelişmesinde dokunma ve sarılmanın kilit rolü vardır. Sarılan insanlar birbirlerine karşı hassas olurlar. Birbirine sarılan eşler arasında dostluk gelişir. Ebeveynlerinin sarıldığı çocukların özgüvenleri güçlenir, sevgilerini dokunarak aktarmayı öğrenirler. (42-43)

-Kendine inancı olmayan, öz değeri düşük insanların kendilerine olan sevgileri de düşüktür. Kendilerine sevgileri düşük olan insanlar diğerleri tarafından fark edilmek için ya sürekli fedakârlık davranışları göstererek bencilliklerini gizler ya da her şeyin eksik tarafını görerek kendilerini yüceltmeye çalışan karamsar bir kişilik geliştirirler. (47)

-Mükemmeliyetçilik ebeveynlerinin sevgisini kazanmak için kendilerinden vazgeçen çocukların dramıdır. (48)

-Gururlu kişiler, hayatın güzelliklerini fark etmezler. Sürekli bir içsel açlık ve bu açlığın getirdiği huzursuzluğu yaşarlar. Bu açlığı doyurmak için zenginlik, güç, ihtişama yönelirler. Hırslıdırlar, hep büyük olanı isterler. Bekletilmekten hoşlanmazlar. Her zaman öncelikli olmak isterler. Kendilerini diğer insanların üzerinde gördüklerinden, sürekli farklı görünmeye, özel ve önemli olduklarını hissettirmeye çalışırlar. Toplumun desteğini almak için çevrelerine iletişim becerisi yüksek olan insanları toplarlar. Gururlu kişiler eleştiriye tahammül edemezler. Reddedilmeye karşı çok duyarlıdırlr. Kendilerini eleştirenleri unutmaz ve kin tutarlar. (55)

-"Haset başkalarının balını kendi ağzına zehir etmendir." Cenab Şahabettin (57)

-Boş başağın başı dik olur. - Türk Atasözü (57)

-Öfke anında kişinin kendini gevşetmesi ve muhakeme süreci başlatabilmesi için ilk yapması gereken davranış beş on kez derin nefes alıp vermesidir. Derin nefes alma davranışı beynimizin ön bölgesini çalıştırarak, öfkeyi duygusal merkezimiz olan "amigdala"nın kontrolünden çıkarır. Öfke sonuçtur. İlişkiyi onarmak için nedenleri anlamamız gerekir. Sakinleşmeden nedenlere inemeyiz. İlgi odağını değiştirme, belirli etkinliklerle zihni öfke oluşturan düşünce ve davranışlardan uzaklaştırma, sakinleşmek ve öfkenin nedenlerine inebilmek açısından önemlidir. (63)

-Erkekler bir konuda başarızı olduklarında eşlerinin iyi niyetli de olsa başarısızlığın nedenlerini sorgulamasından, eksik olan yönlerini göstermesinden rahatsızlık duyarlar. Çünkü bu durum erkeklerin çoğunu eşinin yanında güçsüz hissettirir. Erkeklerin hatalarından öğrenmek için eşlerinden bekledikleri; zayıflıklarının dile getirilmesi, düzeltilmesi değil, eşlerinin onlara inanması, güven aktarması ve destek olmasıdır. (96)

-İnsanlarda davranış değişikliği, davranış değişikliğini başkası istediği için değil, kendisi değişimin gerekli olduğuna inandığı zaman gerçekleşir. Kişilerin birbirlerini değiştirmeye çalışmak yerine birbirlerinin özgünlüğünü anlamaları gerekir. Eşi değiştirmeye çalışmak yerine, ondaki yetenek ve güzellikleri görmek, onun zenginliğini ve değerini keşfetmek ilişkiyi güçlendirir. (98)

-Çocuğun sağlıklı zihin ve kişilik gelişimi için üç yaşına kadar anne veya annenin yokluğunda annenin yerine geçen kişiden ayrılmaması gerekir. Çocuğun üç yaştan önce yuva ortamına verilmesi zihin ve kişilik gelişimi için olumsuz sonuçlar doğurur. Çocuklar dört yaştan sonra tanıdıklarının yanından annelerinden ayrı olarak birkaç gün sorunsuz olarak kalabilirler. Beş yaştan sonra ise çocuk ve annenin rızasıyla bu ayrı kalma iki haftanın üzerine çıkabilmektedir. Çalışan annelerin bebeğin tam annelerine bağlandıkları bir dönemde işe başlamaları bebeğin duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. (117)

-İki yaş çocuğu tehlikeli bir şeye yöneldiğinde dikkatini başka bir yöne çekerek ikna edilmelidir. Bu yaş da en önemli disiplin aracı çocuğun doğru davranışlarının sevgi ifade ve davranışları ile onaylanmasıdır. Ödüllendirilen davranışlar pekişirken, olumsuz davranışlara sevgi ve destek verilmeyerek sönmesi sağlanır. (127)

-Çocukluk döneminde ebeveynlerin evde düzeni sağlayan kendi disiplin kurallarını doğru ve yanlış ana değerleriyle karıştırmaları özgüven oluşumunu olumsuz etkileyen durumlardan biridir. Ailede düzeni amaçlayan kurallar, kişisel seçim ve zevkler iyi ve kötü olarak tanımlanır, anne babanın tercihleri iyi ve kötü şeklinde ahlaki kurallara dönüştürülürse çocuk bu kuralların dışına çıktığında kendini değersiz ve suçlu hisseder. (Paylaşmazsan kötüsün, odanı toplamazsan kötüsün, yemeğini yemezsen kötüsün...)Çocuğa bizim kurallarımıza uyarsan iyisin uymazsan değersiz ve kötüsün olarak yansıyan bu tutum, ahlaki değerleri merkeze alan bir kişiliğin gelişmesini engeller. Çocuk, ebeveynlerinin ilgisini sürekli kaybetme korkusu taşıdığı için otoriteye itaat eden ve kendi seçimlerini yapmakta zorlanan bir kişilik yapısı geliştirir. Yetişkinlikte kişilerin isteklerine sınır koyamamasının veya diğer insanların beğeni alanlarının dışına çıkıldığında yoğun huzursuzluk duymasının temel nedeni, çocuklukta içine yerleştirilen anne-babasının sevgisini kaybetme korkusudur. (138)

-Çocuğunuzun değer verilen varlıklar için emek harcanması gerektiğini, sabretmeyi, özlemeyi öğrenmesi için imkânsız dahilinde olan bazı isteklerine hemen cevap vermeyin. (145)

-İki yaştan itibaren çocukla yatmadan önce yapılan sohbetler ve dualar anlayacağı düzeyde anlatılan masallar onun zihinsel yeteneklerini, hayal gücünü, sözel yeteneğini güçlendirir güven duygusunu arttırır. (146)

-İnsan sağlığı için zararlı radyoaktif dalgalar yaydığı ve özellikle iletişim becerilerini, sosyalleşmeyi, duygusal zekâ gelişimini olumsuz etkilediği için üç yaşın bitimine kadar çocuğunuzu televizyon, bilgisayar ve cep telefonlarından uzak tutun. Üç yaşından okul çağına kadar günde bir saati geçmemek kaydıyla çocuğunuzun yaşına uygun çocuk programlarını seyretmesine izin verebilirsiniz. (147)

-"Çocuklarınızı dönemini için değil, onların dönemi için yetiştiriniz." - Hz.Ali

-Özellikle, iki-üç yaş döneminde çocuğunuzun kendisine, arkadaş ve çevresine zarar verecek tehlikeli durum ve davranışlar dışında olumsuz davranışları üzerine durmayın. Sizin onaylamadığınız ve çocuğunuza model olmadığınız olumsuz davranışlar desteklenmediği için kısa sürede silinir. (152)

-Üç yaşından itibaren çocuk çevreye ve insanlara karşı zarar verici bir davranışta bulunuyorsa davranışın oluşturduğu sonuçlar çocuğa açıklanmalı, ardından beş dakika çocukla ilişki askıya alınmalı, ebeveyn çocukla beş dakika konuşmamalıdır. Bu kısa molanın ardından çocuğa uygun davranışın ne olduğu açıklanmalıdır. Çocuğun yaşı dördün üzerindeyse ondan beş on dakika odanın bir köşesinde yaptığı davranışı düşünmesi için oturması da istenebilir. Çocuklar yakınlarına karşı istenmeyen söz ve eylemlerde ısrar ederlerse odalarına götürülmelidir. Hatasını değerlendirip, özür dilemeye karar verip hatasını düzeltinceye kadar odasında kalması (yani çocuğun kısa süreli insani ilişkilerinden izole edilerek, aslında neyi kaybedebileceğini anlaması) sağlanmalıdır. (153)

Büyüyenay Yayınları, 2022 basım, 4.baskı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...