-Zannedersem şu söz büyük şairimiz Mehmed Akif Ersoy’un aziz dostlarından Fuad Şemsi Bey’e ait: “Medeni insan, eşyaya hakim olan insandır.” (67)
-9 Ağustos 2013 yılına ait Ramazan bayramının ikinci günü, birkaç arkadaşla üstad Sezai Karakoç’u ziyaret ettik. Abdullah Işıklar ve diğer bazı dostlar da oradaydı. Aksaray’daki mekanında gerçekleştirdiğimiz bu ziyaret sırasında bir takım yeni bilgiler de öğrendik. Sezai Bey, sohbet esnasında, bir ara sözü Necip Fazıl ile işte bu Yer altı Camii imamı Üsküdarlı Ali Efendi’ye getirdi: Biz, Necip Fazıl Bey’le, 1960’lı yılların başında, Cuma namazları için devamlı Yeraltı Camii’ne giderdik. Necip Fazıl Bey, Erenköy’deki evinden kalkar, Cuma namazını özellikle bu camide kılmak için gelirdi. Çünkü, Eli Efendi’ye, imamlık görevini bizzat Sultan İkinci Abdülhamid Han vermişti. Üstad, işte böyle bir inceliğe dikkat ediyordu, dedi. (136-137)
-Nakışlar Yayınevi’nin sahibi merhum Cengiz Alpay’dan dinlemiştim. 12 Eylül darbesiyle hız kazanan aramalar taramalar esnasında askerler bir eve baskın düzenliyorlar. Her taraf didik didik ediliyor. Bu arada ev sahibinin kütüphanesine de giriyorlar. Nihayet askerlerden biri, kütüphanede bir suç aleti yakalıyor. Bu suç aleti Meydan Larousse Ansiklopedisidir. Asker, suçlu yakalamanın, dolayısıyla görevini yapmış olmanın heyecanıyla komutanına sesleniyor: “Komutanım bu adam komünist, bakınız kütüphanesinde ‘Rus’ kitapları var!” diyerek Meydan Larousse’nin ciltlerinden birini gösteriyor. Rahmetli Cengiz Ağabey, dostlarına böyle cehalet ve garabet örneklerinden sık sık bahseder, arkasından da gevrek gevrek gülerdi. (249)
-Bendeniz, Ord.Prof.Dr.Süheyl Ünver merhumun kültürü tarif ederken, “Hangi mevzûnun, hangi kitapta yer aldığını bilmektir” dediğini, bizzat kendisinden duymuştum. (268)
Kubbealtı Yayınları,
Temmuz 2015 basım, 2.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder