12 Ağustos 2025

ŞEYH HACI FEVZİ EFENDİ – KADİR AŞCI

-Şeyh Hacı Fevzi Efendi; Terzibaba Hazretlerinden intisaben gelen Erzincan’ın son büyük Nakşi Şeyhi olup, 1861 yılında Erzincan’da doğmuştur. Babası Terzi Baba Hazretlerinin baş halifelerinden olan Erzincanlı Hocazade kabilesinden meşhur Şeyh Gazi Hacı Mustafa Fehmi Efendi, annesi ise Gülsüm Hanım’dır. Babası, Şeyh Hacı Mustafa Fehmi Efendi, Terzi Baba Hazretleri’nin damadı ve halifesi olan Abdussamed Efendi’den müsaade alarak ismini Ahmed Fevzi koymuştur. Diğer kardeşleri ise ağabeyi olan Şeyh Mehmed Sıdkı, biraderi İbrahim Halet ve kızkardeşleri Hatice Hanım’dır. (7)

-Şeyh Hacı Fevzi Efendi’nin lalası Aşçı İbrahim dede, 1828 senesinde İstanbul’da doğmuştur. Aslen Kastamonuludur. (8) Mevlevi tarikatına mürit iken Erzincan’da tanıdığı Hacı Mustafa Fehmi Efendi, İbrahim Dede Efendi’yi derinden etkilemiştir. Şeyh Fehmi Efendi’ye olan sevgi ve muhabbeti onu Mevlevi tarikatına mensup iken aynı zamanda Nakşibendî yapmış, Dede de kendisini Nakşi-Mevlevi olarak ifade etmiştir. Şeyhinin evlatları Ahmed Fevzi ve Mehmed Sıdkı Efendilere lalalık-eğitmenlik yapmıştır. Fevzi Efendi’yi Nakşi düsturunun yanında bir Mevlevi dervişi gibi de yetiştirmiştir. Dergah-ı Şerifin (Terzi Baba Dergahı) açılışında (1867) gösterdiği kusursuz organizasyon sebebiyle şeyhi Mustafa Fehmi Efendi’nin verdiği “Aşçıdedelik” ünvanını ölene kadar severek taşımıştır. 1906 senesinde Ruznamecilikten emekli olmuştur. Bir hac ziyareti sırasında vefat ettiği rivayet olunmaktadır. (8)

-Şeyh Hacı Fevzi Efendi’nin büyük şeyhi olan Vehbi Hayyat (Terzi Baba), Anadolu’da pek meşhur olup, kamil ve mükemmil evliyanın büyüklerindendir. Bazı kaynaklarda her ne kadar doğum yeri sehven Erzurum olarak geçse de 1779 senesinde Erzincan’ın Merkez’e bağlı Sarıgöl köyünde doğmuştur. (13-14) Erzincan’a gelen Mevlana Halid’in talebesi Abdullah Mekki Efendi’den halifelik almış ve Nakşibendî Tarikatı’nın Halidiyye kolunun Erzincan’daki ilk şeyhi olmuştur. 1847 senesinde kolera hastalığından vefat etmiş ve nihayetinde Erzincan’daki dergahı şeriflerinin yerine defnolunmuştur. (15)

-Şeyh Mustafa Fehmi Efendi; Hacı Ahmed Efendi’nin oğlu, Şeyh Fevzi Efendi’nin de babasıdır. 1813 de Erzincan’da doğmuştur. Hacı Ahmed Efendi 1815’te vefat edince Fehmi Efendi iki yaşında yetim kalmıştır. Vaskird (Işıkpınar)köyü camii imamındaki tahsilinin ardından, Tokat’a gitmiş ve Tokatlı Bozzade Hoca’dan ilim tahsil etmiştir. Terzi Baba’nın Halidiyye postnişinliğinin ardından ona intisab edip Nakşibendilik yolunda yükselmiş ve onun vefatından sonra dergah postnişini olmuştur. (20) Hacı Mustafa Fehmi Efendi, 1853 Kırım ve 1877-1878 Osmanlı-Rus (93 Harbi) Savaşlarına müritleriyle iştirak etmiş ve “Gazi” unvanıyla geri Erzincan’a dönmüştür. Mehmet Arif Bey, Başımıza Gelenler adlı eserinde Şeyh Fehmi Efendi’den onun eşsiz kahramanlık ve vatanseverliğinden bahsetmektedir. (Başımıza Gelenler, Tercüman Yayınları, 1973, Cilt:2, Sf:332-333-334-335)(23) Mustafa Fehmi Efendi Mekke-i Mükerremede vefat etmiştir. (1880) Kabri şerifleri Cennetül Mualla’da Hazreti Hatice’nin kademi şerifleri ucundadır. (26)

-Ahmet Fevzi ilk tahsilini babası Hacı Mustafa Fehmi Efendi’den yapmıştır. Ağabeyi Şeyh Mehmet Sıdkı ile beraber, Terzi Baba Dergâhında evvela Kur’an-ı Kerim okumakla başlayan tahsil hayatları, 9-10 yaşlarında Kuran’ın tümünü ezberleyip Hafızlık şehadetnamesi alarak başlamıştır. (1870-1871)(51)

-Şeyhzade Ahmed Fevzi ile ağabeyi Mehmed Sıdkı’nın Pazartesi ve Cuma geceleri dergah-ı şerifte Hatm-i Hacegan ile Mesnevi-i Şerif okudukları yukarıda zikrolunmuştur. (55) Ayrıca hemen her gün Yazıcıoğlu Mehmed Efendi’nin meşhur “Muhammediyye” kitabını defaatle okumuşlardır. Muhammediyye okumak bütün Anadolu’da olduğu gibi Erzincan’da da gelenekti. Akşamları evde okunurdu. (55-56)

-Ahmed Fevzi Efendi babası Mustafa Fehmi Efendi’nin en saygın müridlerinden olan Erzincan’daki Dördüncü Ordu Müşiri Lofça eşrafından Derviş Paşa’nın ağabeyi İbrahim Bey’in kızı Şefika Hanımefendi (Vefatı 1334) ile 1879 senesinde Erzincan’da evlenmiştir. Bu izdivaçlarından Arife ve Fehime adında iki kız ve kaynaklarda hiç bahsedilmeyen İbrahim Nahif adında bir erkek evlatları olmuştur. Çocuklarından Fehime (Fırat) 1970 senesinde Erzincan’da vefat etmiş, Terzi Baba mezarlığında medfun bulunan babası Hacı Fevzi Efendi ve annesi Şefika Hanım’ın kabrinin yanına defin olmuştur. Tek oğlu İbrahim Nahif ise pek genç yaşta bekar olarak vefat etmiş olup, kabri şerifi, Fevzi Efendi’den başlayan sokak üzerinde, Dede Paşa Hazretleri ve Şeyh Beşir Efendi’ye varmadan sol cenahta, Şeyh Abdurrahim Reyhan Hazretlerinin baş hizasındadır. Diğer kızı Arife Hanım ise 1950 senesinde İstanbul’da vefat etmiştir. Kabri Merkezefendi Kabristanında medfundur. (58)

-Hacı Mustafa Fehmi Efendi Hazretleri hastalanmış ve 23 Aralık 1880 günü vefat etmiştir. Babasının vefatı üzerine Fevzi Efendi, peder-i azizi  Hacı Fehmi Efendi’nin naaşını Cennetül Mualla kabristanındaki Hazreti Hatice’nin ayak ucunda bir yere defnettirmiştir. (61)

-Şeyh Hacı Fevzi Efendi’nin TBMM albümlerinde ve diğer birçok kaynakta padişah Sultan Abdülhamid tarafından 1887 yılında Şam’a sürgün edildiği ve 7 sneelik bir sürgünden sonra 1894’te Erzincan’a döndüğü kayıtlıdır. Oysaki Lalası Aşçı Dede Hatıratında hiçte böyle söylememektedir. Aşçı Dede, Hatırat’ında Fevzi Efendi’nin 1892’de İstanbul’da olduğunu (111.dipnot/Aşçı Dede’nin Hatıraları, cilt:2, sf.797-798-801-811-829-830-838-839) ve 22 Eylül 1893’te Şam’a hicret ettiğini, orada hakikat güneşi gibi zuhur ettiğini bildirmiştir. (112.dipnot/Aşçı Dede’nin Hatırları, cilt:2, sf.846) Hacı Fevzi Efendi’nin İstanbul’da olduğu da 4 Temmuz 1903 tarihli mektubuyla sabittir. (113.dipnot/Aşçı Dede’nin Hatıraları, cilt:3, sf.1286-1287) Kaldı ki Hacı Fevzi Efendi’nin TBMM’deki 155 nolu dosyasında Şam’a sürgün edildiğine dair herhangi bir kayıtta yoktur. Hacı Fevzi Efendi Şam’a gitmiş ve hatta 10 sene orada Derviş Paşa’nın Bika el-Aziz’deki çiftliğinde 1893-1903 seneleri arası kalmıştır. Şeyh Hacı Ahmed Fevzi Efendi’nin Yenikapı Mevlevihane’sine yaptığı ziyaretlerin yönetim tarafından hoş karşılanmamış olması bu atfolunan sürgününe sebep olarak belki gösterilebilir. Zira yönetim muhalifi olan Yenikapı Mevlevihane gibi yerlerin ziyaretleri Hacı Fevzi Efendi’nin Şam’a gitme sebebi olmuş olabilir. (85)

-138.dipnot/ Erzincan’ın en son Kadiri Şeyhi Saffet Gönül Efendi’dir.  Babası Erzurumlu Şeyh Muhammed Efendi olan Saffet Efendi’nin oğlu eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’dür. Aile aslen Erzurumludur. (108)

-İşgal altındaki biçare Erzincan’da halkı örgütleyen, istiklalini kazanmasını telkin eyleyen Terzibaba Dergahı’nın Şeyhi Hacı Fevzi efendi, Rus generallerin bütün kin ve nefretlerini üzerine çekip, 1917’nin Kasım ayı sonunda bir gecede tutuklanıp Erzurum’a oradan da araba ile Tiflis hapishanesine götürülüp mahkum edilmiştir. Tiflis’teki esaretten dokuz ay sonra kurtulup kaçarak 1918 Ağustos sonunda vatanına, Erzincan’a dönmüştür. (153.dipnot/ Fahrettin Kırzıoğlu, Bütünüyle Erzurum Kongresi, 1993 basım, sf.223; Yunus Nadi Akın, Geçmişten Cumhuriyete Unutulmayan Erzincanlılar, 2005 basım, sf.78; Hüseyin Bulut, Milli Mücadelede Erzincan, 1997 basım, sf.120-147) (125-126)

-Erzurum Kongresi’nin bitiminden hemen sonra kongreye en evvelden gelmiş olan Şeyh Hacı Fevzi Efendi, Heyet-i Temsiliyye azaları Sivas’a giderken yolda onlara katılmak üzere daha önce Erzurum’dan ayrılmış ve Erzincan’a dönmüştür. (158)

-Erzincan mebusu Şeyh Hacı Fevzi Efendi siyasi görüş olarak bazı kaynakların dedikleri gibi CHP’nin evveliyatı durumunda olan Birinci Grup mebusu değil, bunun tam aksine Kastamonu mebusu Abdulkadir Kemali Bey’in başkanlığındaki “Bağımsız Grup”tandır. (176)

-Hacı Fevzi Efendi, Ankara’daki TBMM mebusluğunu üç sene layıkıyla yapmış ve 1923 ilkbaharında hastalanmış ve dostlarını yanına çağırarak “Çok yorgunum herhalde aranızdan ayrılacağım” buyurmuş ve dostları birçok doktor getirseler de, doktorlara ilgi ve alaka göstermemiştir. Büyük Millet Meclisi’nden izin alarak 1923 senesi ilkbaharında Erzincan’a dönüş yapmış, bir müddet hasta yattıktan sonra Rumi 1339 (Miladi 1923) güzü sene sonunda Rahmet-i Rahman’a kavuşmuştur. (195)

Kutup Yıldızı Yayınları, 2018 basım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OMURGASIZLAŞTIRILMIŞ TÜRKLÜK – TEOMAN DURALI

-Çin kaynaklarında Türkçe adındaki bir dilin bahsi ilk defa MÖ 1766’da geçer. Bu Şia (Xia) hanedanı devrinde rast gelinmiş Çince Tujue, Orta...