-“Yaprak dökmeyen bitkiler, yaprak dökenlerden farklı olarak kışın da fotosentez yaparlar mı?” sorusunun cevabı da oldukça açıktır: Hayır. Aradaki tek fark; genel anlamda daha yüksek enlemlerde ve yüksek rakımlarda, daha kısa ve daha soğuk büyüme dönemleri geçiren, kuraklıkla daha fazla karşılaşan, kısaca doğal ortamlarında daha zor şartlarda yaşadığı için yaprak maliyeti daha yüksek olan bitkilerin yapraklarını uzun süre kullanma isteğidir. (10)
-Türkiye Florası, 10.000 civarında vasküler bitki türü ve buun üçte biri kadar endemizm oranıyla yabana atılmayacak bir zenginliği ifade ediyor. (16)
-Ormanlara karşı en önemli ve popüler tehdit yangın olarak görülse de zararlı böceklerin neden olduğu orman kayıplarının yangına göre daha fazla olduğu bilinmektedir. Bu böcek türleri ile mücadele, el değmemiş bir doğada ekolojinin kendi av-avcı kurallarına bırakılabilirdi. Ama bu yöntem ekolojik dengenin bozuk olduğu günümüz için fazlasıyla romantik. Hassas ormanları zararlı böceklere karşı korumanın en etkin yollarından biri de muhtemelen zaman zaman rastlayıp ne olduğunu anlamakta zorlandığımız feromon tuzakları. İç içe geçmiş hunileri andıran ve ağaçlara asılan bu tuzaklar, alana zarar veren böcek türlerine ait olan ve çiftleşme çağrısı yapan feromon maddesini içermektedir. Böylece ormana zarar vermekte olan zararlı böcek türü bir çiftleşme çağrısı aldığını sanarak tuzağın içine girmekte ve dışarı çıkamamaktadır. Neslini devam ettirmek isterken bir tuzakta kapalı kalan böcekler bu kaplardan toplanarak ormanlara verdikleri zararlar engellenmeye çalışılmaktadır. (22)
-Birçok ceviz türü Juglone isimli oldukça fazla sayıda bitki türü için zehirli olan bir kimyasalı çevrelerine yayarak etraflarındaki bitkilerin ölmelerine sebep olur. Hatta bu kimyasal, bir ceviz ağacı kesilerek alandan uzaklaştırılmış olsa bile uzun süreler boyunca kökler vasıtasıyla yayılmaya devam edebilir. Böylece ceviz ağacının yakın çevresinde bulunan birçok bitki türü önce renk değişikliği, mevsimsiz yaprak dökülmesi gibi tepkiler verir ve sonra da ölür. Hatta ceviz talaşının kullanıldığı at çiftliklerinde atların solunum sorunları yaşadığına dair kayıtlar mevcuttur. (35)
-Bitkilerin uzamasından sorumlu apikal meristem dalların uçlarındaki tomurcuklarda bulunduğu için ağaçlar “yukarıdan” uzarlar. (42)
-Günümüzde hala yüzlerce yıl önceki haliyle Türkiye ve Nepal’de üretilen ve şifalı olarak kabul gören deli bal, Türkiye’de arıların zifin ve komar bitkilerinden aldığı polenlerin dehidrasyonu ile ortaya çıkıyor. (45)
-Japon kimyager İkeda, 1900’lü yılların ilk günlerinde çalıştığı Almanya’da, Almanların besin çeşitliliğinden ve dengeli beslenmelerinden çok etkilenmişti. Kısıtlı imkanlarla kendisini Avrupa’ya gönderen ülkesine bir an önce geri dönmek ve sağlıklı beslenme adına katkılar sağlamak istiyordu. 1907 baharında Japonya’daki evinde eşinin Laminariaceae familyasına ait bir yosundan (kelp) yaptığı çorbayı içiyorken, aniden kafasında şimşekler çaktı. Tarif etmekte zorlandığı ama çok sevdiği bir lezzet alıyordu. Aynı lezzeti Almanya’da kuşkonmazı et ve peynir yerken de aldığını hatırladı. Bu besinlerin deniz yosunu ile ortak bir yönleri olmalıydı. Bilinen dört temel lezzet; tatlı, acı, ekşi ve tuzlu haricinde, beşinci lezzet olan umami, bu ortak içerik arayışı sayesinde bulunmuş oldu. İnsanın damağında çok etkili bir iz bırakan umaminin, deniz yosunundaki glutamik asitten kaynaklandığını bulması da fazla uzun sürmedi. Bu asidi nötralize etme ve bunu yaparken tadını bozmama kaygısı biraz zaman aldıysa da sonunda bugün Çin tuzu (aslında Japon olmalıydı) olarak bilinen monosodyum glutomatı (MSG) buldu ve patentini aldı. Bugün tüm dünyada özellikle hazır gıdaların büyük kısmında “lezzet artırıcı” olarak kullanılan ve ciddi tartışmalara neden olan MSG, dünya ekonomisinde çok büyük bir etkiye sahip. (53)
-ABD’de bir kişi yılda 15 ton karbon salınımı yaparken bu miktar Türkiye’de 4.5 ton civarında. Dünya ortalaması kişi başına yılda 4.8 tonken, zirvede 37 ton ile Katar bulunuyor. Bu oranları göz önünde bulundurarak bir helikopterin bir saatlik uçuşta yaklaşık 250 kg karbon salımı yaptığı düşünüldüğünde, 18 helikopterin bir saatlik uçuşunun Türkiye şartlarında bir insanın bir yıllık karbon salınımı yaptığı söylenebilir. (68)
İkinci Adam
Yayınları, 2023 basım, 1.baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder